Modern toplumlarda çağdaş yaşam koşullarına uygun ve kaliteli bir yaşam etkin olmalıdır.

Manisa 2014 yılında yasayla büyükşehir oldu. Bu ilkokulu okumadan orta okula giden bir çocuk gibi bir şeydi. Gecekondulaşmada, ticari mekanların, alanların çoğalmasında, otopark sıkıntısında, trafikte, ulaşımda yaşanan sağlıksız koşulları nüfus artışına yükleriz. Döner dolaşır nüfus artışına geliriz. Toplum olarak, saydığım konularda sıkıntı duyduğumuz olumsuzluklarda nüfus artışının rolü mutlaka vardır. Ama büyükşehir olmak, birçok yanlış uygulamaların veya zamanında yapılamayanların getirdiği olumsuzlukların da sebebidir aynı zamanda.

Kırmızı Yol:

Son günlerde daha doğrusu yapıldığından bu yana tartışılan bir konu. Ne yapılacağına karar verilmesi için gündemi meşgul eden, açıklığa kavuşması için tartışmaya, vatandaş anketine açılan, bence önemli bir konu olduğundan az da olsa bahsetmek isterim.

Nereden nereye geldiğimize, hafızalarımızı tazeleyerek ve gelişmeleri gözden geçirerek bakmamız lazım.  Büyükşehir olmak için şartlar uygun olmasa da rakamlarla hareket edilince büyükşehir olduk. En uzak ilçesine 220 km uzaklıkta olan ve merkez hariç 15 ilçesinden sadece 2 ilçesine 25 km mesafede olan Merkez, Büyükşehir Belediyesi; hizmet götürme de çok büyük bütçeler ayırmak zorunda. Sadece bütçe değil ekip ve ekipman açısından da araç, iş makinası, kamyon, altyapı malzemesi üretim tesisleri, şantiyeler, malzeme depolama alanları, her meslekten eleman tahsis etmek ayrıca her ilçede bu işleri yürütmek için koordinasyon merkezleri oluşturmak gibi birçok zorluğu ve maddi külfeti var. 17 ilçeye 1098 köye (adı mahalle oldu) merkez çözülememişken ulaşım planlaması yapmak dahi ayrı bir zorluk.

400-450 bin nüfuslu bir merkez ikiye bölündü. Sınır Kumludere Caddesi. İlçelerde gerekli olan tüm resmî kurumlar nelerse belediyeler dahil her iki ilçede de var. Bunların getirdiği hem çalışan sayısı, hem işlem sayısı, giderler ekipmanlar hem trafik yoğunluğu hem de akla gelmese de nüfus artışı söz konusu.

Biz Manisa’mızda resmî kurumların şehir dışına taşınmasını ve merkezde ki yoğunluğu dağıtmamız gerektiğini konuşur ve sadece Adliye ve Emniyet Müdürlüğünün bir kısmını ancak taşıyabilmişken. Birçok resmi kurum merkezin çeşitli yerlerine, buldukları boşluklara, binalara, düzensiz, plansız yerleşerek her şeyimizi allak bullak ettiler. Trafik, ulaşım, otopark zaten sıradaydı. 1989 planından gelen otopark sıkıntısı her geçen gün artarak devam ediyor. Yıllar önce planlamasını yapmamız gereken Güzelyurt, Muradiye, Horozköy (o zamanlarda Toki yoktu) semtlerini, eski ve bir önceki yönetim ilçeler de dahil planlayamadık. Yanlış örülen duvar şimdi üstümüze düşüyor. Başka yerlerde de başka duvarlar yan yattı düşmek üzere. Bu semtlerde olanlar oldu yandı kül oldu bitti maalesef. Bu konu da hepimizin söyleyecek birçok sözü vardır mutlaka.

Evet anket konumuza gelirsek. Bu anketle çözülecek bir mesele değil her birimiz kendimizi, menfaatimizi düşünerek oy kullanıyor veya yorumlar yapıyoruz. Ben Muratgermen Okulu’nun orada İzmir Caddesinde oturuyorum. Kırmızı yoldan çok önceleri arabamı parkederken gölge yer arıyordum. Daha sonra kapımın önüne parketmek için yer aramaya başladım. Kırmızı yoldan sonra Karaköy otoparkına abone oldum yazın tatilde olmama rağmen her ay abone ücretini ödedim aksi takdirde 200 kişi sıradaydı.  Bu otoparka aracımı götürebilmek için ters yön olduğundan ara sokaklardan bin bir güçlükle gidiyorum. Bana göre kırmızı yol kalksın tek yön uygulaması bitsin ara sokaklara gireceğime doğruca otoparka giderim veya evimin önünde yer ararım diyerek kırmızı yol kalksın isterim!

Ama.

Yeni imar planı ile şehir yatayda genişlemeye, kat sayısı artarak dikeyde mevcut yerlerde nüfus yoğunluğu artmaya devam edecek. Otoparka çözüm bulmak çok zor, hızla artan araç sayısına otopark yetişemiyor. Toplu ulaşım, hem de konforlu olmak kaydıyla çözüm olmalı. Bisiklet, motosiklet, yaya trafiği düzenlenmeli. Modern toplumlarda özel araçlar haftasonu tatiline gederken kullanılıyor.

Raylı raysız, çağdaş, konforlu, tercih edilecek, kullanmayı teşvik edecek şekilde ki ulaşım araçları devreye girmeli. Toplu ulaşım araçlarının kısa zamanda beklemesiz, konvoy trafiğine girmeden duraklara ve gideceği noktalara ulaşması temin edilecek planlama yapılmalı. Bu işler, master ulaşım planı mı dersiniz adına ne derseniz deyin kesinlikle uzmanlık ve birçok planlamanın yaya, bisiklet, lojistik, otopark… aynı zamanda yapılmasını gerektiren işlerdir. Tek başına kırmızı yol kalksın kalkmasın demek değildir.

Kemiyet, keyfiyete bırakılmamalıdır.