Yatıyoruz, kalkıyoruz çekmece ile.

Küçük olmadı,

Büyük çekmece verelim!

Pantolon olmadı,

Gömlek verelim diyen tezgahtar gibi

Biz vatandaş olarak çekmecelerin

Küçüğüne, büyüğüne 3-5 don, atlet

Çorap sığdıramaz iken

Bir apartman dairesine 40

Seçmenin sığdırılması siyasi istikbal

Bekleyenlere özgü.

Bakın ne Almanya

Ne Fransa,

Ne Kanada

Ne İngiltere

Ne de Amerika bir iki bin

Göçmeni topraklarına sığdıramıyor.

Oysa,

Türk milletinin yeri göğü içene alan

Gönlü, 4 milyon Suriyeliyi

Topraklarına sığdırdı.

Sığdırmakta üstümüze yok.

Hacı Murat’a danayı,

Sığdırdıktan sonra

40 insanı bir meskene,

50 insanı kamyonete sığdırmak çocuk işi!

Duymuşsunuzdur

Yol kontrolü yapan

Güvenlik güçleri bir minibüsten

50 insanı çıkardığı haberlerini

15 kişilik minibüse

50 kişi sığdırmak nasıl bir

İstifçilik yöntemedir?

Nasıl bir yetenektir?

Ürettiği malları depolamakta zorlanan

Sanayici mutlaka bu yöntemi öğrenmelidir!

Öğrenmenin yaşı yok.

40 insanı bir meskende

Göstermek “ ABRA KADABRA”

İllüzyonistliği.

İstanbul’u kazanan partiyi

Çekmecede usulsüzlük yapmakla

Suçlamak

Kargaları bile güldürür.

-Maç oynanırken YSK kural değiştirir.

-Trafoya kedi girer.

-AA ajansı veri akışını keser.

-Sayım devam ederken

Bin ali beyi ekranlara

Çıkarıp 3 bin oyla kazandık açıklaması yaptırılır.

-Seçim kaybedildikten sonra

Bakanlarla apar topar toplantı yapılır.

Bunlar usulsüz olmaz.

Ama

Bir meskene 40 seçmenin yazılması

SEÇİM YENİLETEBİLİR!”

Sahtekarlığı, üçkağıdı, usulsüzlüğü

Hangi parti yaparsa yapsın.

Hoş görülemez.

Cezası ne ise çektirilmelidir.

Seçim biteli 15 gün olmuş.

İstanbul hala sahipsiz.

Seçimi kazanana mazbatası,

“40 dereden su getirilerek verilecek “ gibi.

Ya da

“ Eşek sudan gelinceye kadar”

Çin işkencesi yapılacak.

Halbuki işin yasaları var.

Ver mazbatayı, sonra elimde

Somut deliller var diyerek YSK kurulundan

Seçim yenilenmesini iste.

Son çare böyle olacak.

Ufukta, 2. Haziran. 2019 günü

İstanbul’da bir kez daha seçim gözüküyor.

Mesele,

Küçük büyük,

“ÇEKMECELERE İNSAN, EŞYA SIĞDIRMAK DEĞİL.

SİNDİREMEMEK!