Tecrübe, hayatta yediğimiz kazıklardan
Elde ettiğimiz üründür.
Geç anladım.
Taşın sert olduğunu.
Ateş yakar su boğarmış.
Her geçen günün dert olduğunu
İnsan yediği kazıklardan anlarmış.
Ye Allah ye!
40 baharın, 40 otunu yemiş adamım
Deseler de alma.
Horozköy’den saman,
Muradiye’den selam, inadına aldım.
Deseler de oyunu verme CHP’ ye,
Bırak oyumuzu, soyumuzun oyunu abone yaptım.
Zamanın berinde nasıl zaman
Gazetesine
Üye olmayan ev iş yeri kalmadıysa
Bizim sülalede de, 6 oka üye olmayan kalmadı.
Okçuluk ailemizde epeyce gelişmiş durumda.
Turnayı gözünden vurduğumuz hiç olmamıştır.
Bilakis,
Çalanın, çırpanın korkulu rüyası Robin Hood’u olduk,
Göz çıkardık.
Hani,
Bizimkilerine ok ile yay ver.
Gitsinler kirpiye savaş açsınlar, o kadar yani.
Deseler de iktidarlara karşı yazma...
İnadına kalemin ucunu sivrileştirerek, mızrağa dönüştürürüm.
Savaş aletimdir kalem benim!
Ne kaleler düşürdüm.
Ne ordular yendim
Ne ülkeler fethettim.
lakin
Hiç biri gariban bir yüreğin
Kalbini fethetmek kadar huzurlu olmadı.
Garibanın koruyanı ve gözetleyeni olmak devlet malını bekçi
Gibi korumak, Tanrısal haz bana.
Deseler de, o komünist
Din, dil, ırk, sermaye düşmanı değilim.
Çalışıp kazanana, tıkımız çıkmaz.
Çalan çırpanadır yazım, sözüm
Cingöz Recai’lerdir hedefim.
Allah adı ile milleti soyanlaradır cümlelerim.
Bunca zaman
Ne insanlar gördüm 40 baharda
Eteklerine zil takmış oynuyorlardı...
Bel kıvırma
Gerdan kırma bedenlerine ve ruhlarına
Yakışan eylemdi...
Biliyorum
Zaten doğuştan köçektiler.
Deseler de, kırk baharın otunu yedinde ne oldun?
Ot yedik saman çıkardık,
Saman ithaline kota koydum.
Yazma, çizme
Konuşma, diklenme.
Bulaşma, kavga, küfür etme.
Telkinleriyle geçti 40 bahar.
Dinleyen ipleyen kim?
40 bahar devleti soyan, 40 haramilere
Küfür eyledim, sitem yazdım.
Şimdi, Ömrümde 40 baharı da geçtim
41 baharatlı mesir macunu yedim.
Her türlü yolsuzluk rüşvet zehirlenmelerine karşı
Bağışıklık kazandım.
Deseler de,
Hayat 40’ ından sonra başlar.
40’ ından sonra her türlü azanı haşlarım.