Ne?
Ne zaman?
Nerede?
Nasıl?
Neden?
Kim?" soruları ile toplumun yanıt aradığı olaylara
Cevap getiren kişidir.
Gazetecinin beyninin dehlizlerinde
Kuşku, şüphe dolaşmalıdır.
Elbette demiyoruz, “PARANOYAK” olsun!
Soru işaretleri,
Acaba kuşkuları, KARANLIKLARIN şifre kırıcılardır.
Hayatta hiç bir şey sonsuza kadar sır kalamaz.
Sırları ifşa eden, gizemi çözen,
İnsanlardır gazeteciler.
Kamu görevi yapan,
Kamuoyuna gerçekleri sunan insanlardır.
Senin benim gibi
2 eli,
2 gözü,
2 kulağı
2 ayağı, 2 böbreği olan
2’ de bir, siyasetin ve iş dünyasının kirli
Çamaşırlarını ortaya çıkaran, etten kemikten sinirden
Yaratılmış canlılardır.
Gazetecileri,
Kurt’tan, aslandan, ayıdan
Köpek balığından daha tehlikeli görenler
Her türlü pis işlere girmiş, insan müsveddeleridir.
"Katli vaciptir " denilerek
Bomba ile havaya uçurulanlar ile
Arkadan sıkılan kurşunla, öldürülen gazeteciler ile
Doludur basın tarihi.
Ölümle kol, kola yaşarlar.
Kefenlerine kan değil, mürekkep bulaşmıştır!
Her gazeteci potansiyel bir
Avdır!
Devletler, siyasiler, yer altı dünyası,
Gazeteciler susturulursa toplumun sağır, dilsiz, kör
Olacağını bilirler.
Bunların ereklerinde
Topluma, 3 maymunu oynatmak vardır.
“DUYMAYACAKSIN, GÖRMEYECEKSİN, KONUŞMAYACAKSIN”
İşte gazeteci bu yüzden toplumun
Sağlıklı yaşam uzmanıdır.
Yazmazsa kim öğrenir?
Çizmezse kim görür?
Yaşam, hep karanlık,
Hep zulüm, hep baskı.
Demir’i kesen kılıçtan,
Çeliği büken bilekten,
Savaş araçları olan
Tank, top, uçak ve gemilerden
Daha güçlüdür kalemin gücü!
Yazdın mı? 7.6 ile yer sarsılır.
Çizdin mi? gök çöker!
Ama
Ölüm karşısında diz çökmez gazeteci...
İstanbul'da çalıştığı gazetenin önünde,
Yazmaya 5’ kala.
Bir kurşun sesi durdurdu zamanı.
Kahpe bir kurşun, arkasından saplandı bedenine.
Yüzükoyun yere kapaklandı.
Üstünü örttüler gazete sayfalarıyla.
“GAZETECİNİN KEFENİ, GAZETE SAYFALARI OLDU”
Sanmayın;
Neden?
Niçin
Ne?
Ne zaman?
Nerede?
Nasıl?
Neden?
Kim?" soruları öksüz kalacak.
Elbet! bir gazetecinin bedeninde
Yeniden hayat bulacak...
Gazeteciler öldürülse de,
SORULARI ÖLÜMSÜZDÜR!