Ünlü İslam düşünürü İbn-i Haldun’un fikirleri 21. Yüzyılda bile hala ekonomiden, toplumsal hayata, siyasete kadar her alanda yol göstermeye devam ediyor.
Sosyalistlerden, liberallere, demokratlara ve daha birçok siyasi akım da onun düşüncelerinden kendilerine pay çıkarmaktan geri kalmıyorlar. Bir tek demokrasiden nasibini almamış, siyasal İslamcılar ve Jakobenler Haldun’un öğütlerine ve düşüncelerine mesafeli yaklaşıyorlar. Her ne kadar adını üniversitelere verseler de söylediklerinin aksine davranıyorlar. Haldun bir toplumun çöküş alametleri olarak 10 ölçüt sıralamış. Bunlar tam da bugünün Türkiye’si için söylenmiş gibi ancak biz bugün bunların tamamını değil siyasete ilişkin olanlarını değerlendireceğiz.
Ne diyor Haldun? Dayanışmanın yok olması, liyakatin dikkate alınmaması, adaletsizliğin yaygınlaşması, gurur ve kibir, gösteriş, riyakarlık bir toplumun çöküş alametlerindendir diyor. Bunlar siyasete de dair olanlar, 3 ölçüt daha söylemiş ama onlar ekonomi ve yönetime dair.
Bu ölçütlerin hepsi AKP’de var mı? Var… Asıl şaşırtıcı olan bu ölçütler değişim yaptık diyen CHP’de de olması. Kongre öncesi CHP’lilere değişim olacaksa, toplumsal değerlere, halkın taleplerine cevap verecek gerçek sosyal demokrasi yönünde olmalı demiştik.
Oldu mu? Bana göre olmadı, hatta tam tersi oldu. Değişim 1950 öncesinin, Jakoben, dayatmacı, otoriter CHP yönünde oldu. Hani şu başta Zonguldak halkına yönelik olmak üzere angarya kanunu olarak bilinen zorunlu çalışma yasası, varlık vergisi kanunu gibi anti demokratik yasaları çıkaran CHP. Başka? Tan matbaası baskınını tertip eden failler yerine mağdurları suçlayan, Köy Enstitülerinin bütün olumlu işlevlerini kaldırıp sıradan köy öğretmen okullarına çeviren, Nazım Hikmet’i hapse atan, Sabahattin Ali’yi Bulgaristan sınırında devlet eliyle bir garibana öldürttüğü iddia edilen CHP. Tabi 21. Yüzyıl Türkiye’sinde bu gibi işleri yapmaları mümkün değildir ama mahalli seçimler aday belirleme sürecinde yaşattıkları keyfi, kayırmacı, hem parti tabanı ve hem de seçmeni yok sayan, kibirli, nobran siyaset anlayışı ne yazık ki CHP’de egemen olmuş. Yeni CHP krucu CHP kimliği ile de taban tabana zıt. Celal Bayar gibi demokratlar, kuvayı milliye ruhunu taşıyanlar azınlıkta kalmış. Artık milli kuvvetlere değil başka mihraklara selam söyleniyor. Tek doğruyu sanki Manisa’da Ferdi Zeyrek’i aday göstermekle yapmışlar gibi.
Kısacası yeni CHP’de dayanışma rafa kalkmış, liyakat ve ehliyet yok sayılıyor, adaletsizlik almış başını gidiyor, kibir, gösteriş, ben bilirimcilik yöneticilerin şiarı olmuş, etraflarında da riyakar dalkavuklar türemiş, doğruları söyleyen yok. Ne yazık ki toplumun çöküşü için İbn-i Haldun’un bütün öngörülerini yerine getiren iktidara ne yazık ki ana muhalefet de ortak oluyor.
Her seçim döneminde kırgınlıklar, küskünlükler olur. Adaylık bekleyenler umduğunu bulamazlarsa kenara çekilip eleştirirler, çalışmalara katılmazlar ya da buğz ederler ama aday tercihi adilse, sandıktan çıkmışsa veya çoğunluk kabullenmişse bir süre sonra kırgınlıklar, küskünlükler ortadan kalkar. Ancak adalet, liyakat, ehliyet, bilgi, tecrübe yok sayılmışsa, ahbap çavuş ilişkileriyle genel başkanlar, eşini, dostunu, yakınını, avukatını, halkın benimsemediği kişileri aday göstermişse, başarılıları ise diskalifiye etmişse hele, hele kendine oy vermeyenleri yok saymışsa orada çürüme var demektir ve bu kopmalara sebep olur. Partinin genel sekreterliğini yapmış Gürsel Tekin gibiler, mevcut belediye başkanları, daha çok kısa bir süre önce Genel Başkan Özel’in kürsülerden örnek başkan diye övgüsüne Dikilinin ağabeyi Osman Özgüven ve daha birçokları son birkaç gün içinde partilerinden istifa ettiler.
Sabah bir arkadaşım aradı, eski AP’li ve ANAP milletvekilinin oğlu. Merkez sağa da CHP ve İYİ partiye de oy vermiş mutedil bir arkadaş. CHP’nin Çankaya adayına isyan ediyor ve TİP adayı İrfan Değirmenci’nin şansını artırdığı için teşekkür ediyor. Tanıdığım birçok sosyal demokrat arkadaş da aynı kanaati taşıyor. İzmir Bayraklı seçmeni Demircili hemşerim de dün aynı şeyi söyledi. Bayraklı’da oyum Demircili Ethem İzmirli’ye büyükşehirde ya TİP adayına ya da DP adayına diyor. Demem o ki seçmen çoktan olayı çözmüş. Yani Özgür Özel’in yok saydığı başta DP ve diğer partiler CHP’nin ahbap çavuş adaylarına tepkisini gösterecek.
Geçen haftaki yazımdan dolayı Demirci CHP ilçe başkanı kardeşimiz bana gücenmiş. Telefon açtı, ben masadan kalkmadım o gün şehir kulübünde sofra kurmadım dedi. Söylediğine göre o akşam Simav’daymış. Hayati bir meseleyle ilgili önemli bir misafiri olduğunu ve toplantının başka bir güne ertelenmesini önerdiğini ancak karşılık alamadığını telefonlarının da açılmadığını ilave etti. Olabilir, beşer şaşar hata da yapabilir, o yüzden kaynaklarımı tekrar tahkik ettim. Evet, haklıymış o gece şehir kulübünde değilmiş, aracı kulübün önüne park edildiği için kaynağıma yanlış bilgi verilmiş. Sofra şehir kulübünde değil Simav’da kurulmuş düzeltir, teyit almadan yazdığım için özür dilerim. Telefonunun DP ilçe başkanınca açılmadığı da doğruymuş, toplantıyı iptal etmesinden bir hafta sora aramış DP ilçe başkanı da Salihli Devlet hastanesinde annesi ölüm döşeğindeyken telefonu açmamış, haklı da.
CHP başkanı hem sitem etti hem de kendini savundu ama bu ittifakı bozmasının mazereti değil. Madem ortaklığın devamı yönünde çaba sarf ettiğini söylüyorsun, kazanamayacağını bile, bile niçin aday çıkartılmasını hiç üstüne almıyorsun? Bu soruyu sorduğumda topu genel başkanına atıyor onun talimatı demekle yetiniyor. CHP’nin Demirci’de aday çıkarması belki de seçimi kazanması kuvvetle muhtemel yetkin bir adayın vaz geçmesine neden oldu.
Gelelim Manisa’nın diğer yerlerine, Büyükşehir bıçak sırtı ama sanki Ferdi Zeyrek şahsi sempatisiyle bir adım önde görünüyor. Kırkağaç’ta DP ve AKP bıçak sırtı, Kırkağaç’ta DP küllerinden doğuyor. Yunus Emre’de Semih Balaban şanslı görünüyor ama Şehzadelerde CHP’nin işi zor. Murat Yörük sürpriz yapabilir, kazanamazsa bile sonucu etkiler. Daha bir aydan fazla süre var derelerin altından çok sular akar. 31 Martta seçmen son sözünü söyleyecek ama emin olun Türkiye’de dengeler değişir, kağıtlar yeniden karılır. Bütün adaylara bol şans diliyorum.
Kalın sağlıcakla…