Yerel siyaset hiç bir dönemde
Bu kadar tüccar zihniyeti
Uygulamasına maruz kalmadı.
Aday olacaklardan istenen astronomik rakamlar
Kendi adayların kazanmaları halinde
Düşünülen getirisi yüksek olacak
Rantsal kazanımlar.
Parti yetkililerin kafasından hiç çıkmıyor.
Yıllarca
Türk seçmenin kafasında, siyasetin parasız
Yapılamayacağı algısı oluşturulmuştur.
Parti yetkilileri ve
Seçmen aday olacak insanın kafasının içine bakmaz,
Cebine bakar!
Fikir,
proje,
misyon,
vizyon, akıl, çağdaşlık önemli değildir.
Önemli olan Paradır!
Varsa paran;
“CÜMLE ALEM KULUNDUR!”
Aday olacakların, seçim finansmanın olması
Maalesef şarttır.
Bu gün, BŞB Başkanlığı için en az
3-4 milyon cepten para harcanması ön görülmektedir.
Merkez ilçelerde ise bu rakamın 4/1 kadardır.
Seçim propagandası için gittiğin her kahveye
"Nutuk atma harcı" olarak en az 100 tl. toslarsınız.
Eh! Arabalar su içmiyor.
Onca arabayı mahalle, mahalle,
Köy, köy.
İlçe, ilçe dolaştırmak kolay mı?
Ve
Dolaştırdığınız onca insanın karnını doyurmak?
Tüm bunların üstüne,
Tanıtım reklam, promosyonlarını, yardım iaşeleri
Üstüne ekleyin 4 milyon para yetmez.
Pazardan soğan, patates alamayan
Manisa’dan, İzmir’e taksi tutamayan adamın
Ben adayım demesi, bu günkü siyasetinin
Realitesine terstir.
Parti yetkilerin;
“HADİ BİR İSİM SÖYLE!
ADAY BULAMIYORUZ!
YOK!”
Sözleri palavradır.
Aranan kan, TL + DOLAR, EORUDUR!
Sol partiler bile paralı adam aramaktadır.
Seçimlerde genel merkezlerden
İl başkanlıklarına gelen para,
Seçim harcamalarına ve parti giderlerine yetmez.
Partiler adaylarını finansman etmez.
Adaylar seçimi finansa eder.
Siyaset Anayasanın birinci
Maddesi paradır.
Seçim
Düzeni para üstüne kurulmuştur.
Rasyonel akıl
Vizyon, misyon
İlim, bilim yenilikçi söylemler uzaktır siyasete.
Bizim ülkede,
Latin ülkelerdeki gibi
Devrimci ,bir otobüs şoförünün, işçinin
Demircinin, memurun başa gelme ihtimali sıfırdır.
Yaşamda,
Çelik ve Betondan kaleleri
Tahta kılıçla ele geçirmek umuttur,
Hevestir, hep yarındır.
Ülkemdeki siyasete
Pembe gözlükle bakmaktır.
İyi mi? Bu ülkede,
“PEMBE GÖZLÜK MODASI HİÇ GEÇMEZ!”