Şehrimde,
Yıllar önce tos tosların tokuştuğu araziler
Sanayi alanları olunca;
“ Bir Wosvosumuz eksik!
Wosvagen gelsin” diyerek
Kırmızı mumlu davetiyeler bastırmıştık ki,
Birde ne görelim?
Başta Tekirdağ İpsala, Uşak olmak üzere her şehir
Altın yaldızlı davetiyeler bastırmış!
Alman kaplumbağasını çağırmakta
Hal böyle olunca, kaplumbağa ağırkanlı.
Seçici.
Bin kokluyor, bir yiyecek!
Bin düşünüp, bir yapacak ya!
Utanmasa, araziyi kim verir?
Kim üzerine fabrikayı kurarsa ona
" W " marka mı veririm " diyecek.
Bu şartlara razı olan şehirler var.
Şehrin esnafı, iş adamları, yerel yöneticileri
Ve siyasetçileri ile organize olmuşlar
Elbirliği ile İllerini kalkındırma hamlesi içerisine girmişler!
Varsa yoksa " OSB "
OSB ile yatıp
OSB ile kalkıyorlar.
Öyle ya!
Şehre gelen yabancı yatırımcı, işçisine
3. bin Euro maaş verecek, bizim köylü Mehmet
Çarşı, pazarda harcayacak.
“ Komşuda pişer,bize de düşer”
durumu ortaya çıkacak, sanrılarındalar!
Oysa kazın ayağı başka.
Bizim köylü Mehmet aldığı 3 kuruşla
Kıçına don alamıyor! Sendikası yok.
Karın tokluğuna ücreti çok!
3 aylık kobaylık süresi!
“Eti senin kemiği benim, bölüşümün” parçası olmuş!
İnsanların karıncaları sevmesinin
Bilinçaltı açıklaması şudur.
Hasta, yasta olmazla,r ölesiye çalışırlar.
Rapor almazlar.
Çalışma yolunda mefta olurlar!
İş adamları ekmek su istemeyen
Yarı aç, yarı tok yaşayacak homo sapiens isterler.
Doğruyu konuşmak gerekirse
OSB ye sahip iller açık köle pazarıdır.
Osb fabrikalarının tezgahından geçmeyen
Köylü, kasabalı, ilçeli kalmamıştır.
Buralarda,
Asgari aş. Asgari maaş makus kaderdir.
Bunca kader yetmezmiş gibi
O İlde, OSB İçinde OSB ler açmak.
Her türlü insan hakkının gasp edildiği,
Çalışma cehennemine yeni kapılar açmaktır.
Küresel sanayici, enayi ister.
Allah çok şükür!
Bin şükür!
Vermişte vermiş bu topraklara.
Orakla biçsen, biçer döverle de toplasan bitmez!
En minisinden,” en XXL” kadar
Sanayici için doğdu bu bedenler!
“VARLIĞIM SANAYİCİYE ARMAĞAN OLSUN”