Son dönemde bir kolay kazanç furyasıdır almış başını gidiyor… Yani nereden nasıl başlasam bilemedim…

Borsa, coin, şans oyunlar ile kısa yoldan köşe dönmeye çalışanlar, koca bankaya değil de onun müdürüne güvenip milyonlarla lira parayı zengin olma hayaliyle müdüre teslim edenler…

Kripto para, çiftlik bank olayları. Bahis oyunlarında voleyi vurmak isterken auta çıkanlar…

Say Allah say…

Bütün bunların ortak noktası bana göre kolay yoldan zengin olmak… Sebebi de yine bana göre, alınan maaşların herhangi bir şey almak için yetersiz olması…

11.400 lira asgari ücret. İki kişi 23 bin, hadi yuvarlayalım 30 bin lira… E memlekette ev kiraları Manisa’da bile 10-15 bin TL bandına gelmiş. Metropolleri düşünemiyorum bile. Ne biriktirsin ne alsın bu insanlar…

Tek çalışanların halini anlatmaya gerek duymuyorum bile Allah onlara yardım etsin.

Neyse bu insanların önlerinde de örnekler var, kriptodan, borsadan lafın özü kısa yoldan zengin olmuş, evini arabasını almış insanlar…

Tabi ki bu insanlar toplumun çok küçük bir kesimi, ancak birikim yoluyla bunu asla yapamayacak olanları cezbeden bir kesim.

Bu kez ne oluyor, maaşını borsaya yatıran mı dersin, biriktirdiği 3-5 ziynet eşyasını satıp kripto paraya giren mi dersin, ne ararsan var…

E amaç kısa yoldan, hemen zengin olmak olduğu için de bir oraya bir buraya dalarken bakmışsın yatırılan para da uçmuş gitmiş…

Aman diyeyim, kanmayın bu tür oyunlara… Dediğim gibi, benim düşüncem bu… Yani Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmayalım…

Neyse bir de sosyal medya arsızları var. Son dönemde iyice ayyuka çıktı… Af edersiniz orasını burasını açıp dakikalar içinde 100 binlerce lira toplayanlar var…

Ha bir de eşi ya da sevgilisi de yanında…

Aman yarabbim, ne kadar kötü bir durum…

Bu kolay para kazanma aşkı, kolay yoldan zengin olma tutkusu iyiye gitmiyor benden demesi… Her anlamda…

Bugünlük de bu kadar olsun, kalın sağlıcakla…