36 yaşına gelene denk
Her harfe
1 kuruş kazanmış,
28 kuruş biriktirmişti!
29 kuruş kazanmaya
1 harf ile ramak kalmıştı,
Düşmeden o çukura!
Çıkardılar bedenini çukurdan.
Kan revan içerisinde.
Üzerinden,
28 kuruş ve
Diş fırçası sarılı beyaz bir kağıt.
Kağıtta, birkaç kelime ile karalanmış şiir.
Giz olsun,
Okunamasın diye üzeri
Mürekkep lekesiyle kaplanmış.
Kimi;
“Aşkın resmi geçidinin “ son kıtası
Dedi.
Kimi; 29 kuruşu tamlayacak, yeni şiir!
İlmik ilmik, oya
Oya işler ya eller ipliği!
Harf harf, hece hece, kelime
Kelime işledi şiirlerini beynimizin giriftlerine.
29 harfe karşılık,
28 kuruş.
Ömrün yarısı.
Topu topu 28 kuruş.
Az ye, iç!
Çok biriktir!
Nerede görüldü şairlerin zengin öldüğü
Kuruş, kuruş kazandılar.
Aç sefil yaşamaya alışıktılar.
Birde o kadar, onur ve gururla!
28 kuruş cebinden çıkan.
Ruhundan aklına, oradan ellerine geçip
Kaleminden çıkan yüzlerce şiir.
Zenginlik budur işte!
Çoğu zaman
Kağıt, kalem alacak parası olmadı!
Meteliğe kurşun attı ama
Yazdıklarıyla
İnsan ruhunu tam 12’ den vurdu!
Her sabah kalktı gökyüzünü boyadı.
Bir bakmışsınız Mavi!
Deniz yırtıldı, dikti!
Vazifesiydi; Hayat ile dalga geçti!
Aç, susuz kaldı.
Katık, azıktı şiir.
Soğuk kış gecelerinde üşüdü,
İç ısıtan şiirlerine sarıldı!
Eminim, sizde anlamışsınızdır!
Zenginlik para pul, mal mülkte değil, şiirde!
29 harfli, A, B, C’de!
Harflerin, “ resmi geçidinde!”
“Giderayak” geride bıraktıklarında.
“Ben ki her Nisan bir yaş daha genç
Her bahar biraz daha aşığım
Korkar mıyım?
Ah dostum derdim başka.”
Kendi tabiriyle bir garip
Orhan Veliy’di.
28 kuruştu tüm yaşamı
Para ile işi olmadı.
Ne para onu sevdi,
Ne o, parayı!
Baka kaldık ardından,
Serde erkeklik vardı! AĞLAYAMADIK!