Kara haber tellalı gibi ekonomiden, siyasetten iliklerime kadar sıkıldığım bugün, ‘ne yazsam?’ın telaşını yaşarken, bu kadar eveleyip geveleyip hiçbir yarayı iyileştiremediğimi fark ettim.
Bu kadar uğraştığıma değseydi bari!
Bir şarkı sözü yazsam, mırıldananı olurdu… Bir şiir örneğin, aşıklara yarardı. Yemek tarifi versem, hiç yoktan karnımız doyardı.
***
Ama ne fayda!
Sevgili meslek büyüğüm Ertuğrul Aytaç, tatil keyfini uzattıkça oturup yazmak da benim payıma düştü. Zor iş! Her gün anlatacak bir kelam bulmak, kelamını derleyip toplamak; zor iş!
Diliyorum ki Çeşme’nin hoş melteminden, denizin huzur veren renginden, kumdan, güneşten, yattığı yerden bir önce sıkılsın da dönsün işinin başına. Nazik teklifimi kırmayacağı umuduyla; ince uçlu, mürekkebi koyu kalemini hazır ettiğini, bir yerlerden edindiği kağıdın başında, gözlüğünü takmış gözüne, başı ile kağıt arasındaki yirmi santimetre mesafeden anılardan, eski günlerden, çok eski dostlardan bahsettiği yazısının başına oturduğunu görebiliyorum.
Yediğin, içtiğin, gezdiğin senin olsun Başkan! Sen bize yazılarından bahset.
Geri dön! Yoksa devirdiğim çamların altında kalacağız böyle giderse.
Geri dön! Ben yaranamadım çünkü ne İsa’ya ne Musa’ya. Canım da sıkkın da zaten, hava da sıcak!
***
Yarın Manisa için, üretici için, ekonomi için büyük bir gün… AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Manisa’ya geliyor. Şehir, gelin gibi süslendi bu büyük buluşma için.
Saatler 17.00’ı gösterdiğinde Cumhuriyet Meydanı’nda Manisalılar’a hitap edecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, halka bu seslenişinde üzüm fiyatlarını açıklayacak. Alkış, kıyamet kopacak söyleyeceği rakama… Şimdiden eminim buna.
***
Sonra çöpçüler gelecek meydana… Alkışlardan, tezahüratlardan geriye kalan ne varsa, süpürecek her şeyi… Sonra şapkasını koltuğunun altına alan Manisalı usul usul dönecek yaşadığı hayata. Bir tebessüm kalacak olsa dudağının kenarında, o bile yeter bu kahredici sefil hayatımıza.
***
Ve haftanın son iş gününe erme mutluluğuyla, iyi tatiller diliyorum herkese.