Güneş doğarken ve batarken gölgeler uzar!
Bir cismin yeryüzü ana karasına
Bıraktığı iz’in adıdır gölge.
Tabiatı ile
Kimi ürün Güneş’i
Kimi ürün gölgeyi sever!
Örneğin;
Üzüm Güneş’te
Nane, gölgede kurur!
Her işe nane olanlar,
Gölgeyi sever!
Gölgede kalıp, büyümeye ve
Nanelerin kurumasına bakarlar!
Hani!
Yazar, çizer olarak da,
Büyük, değerli kalemlerin
Gölgesine sığınanlar da az değildir!
Lakin
Büyük bir artistle arkadaşlık yapmak,
Sizi artist yapmayacağı gibi
Büyük yazar, çizer de yapmaz.
Söyleyin bana!
Güneşin büyüklüğü yanında, gölgenin lafı mı olur?
Basın Dünya’sında saygın kalem olmak
Gölgede kalmakla değil
Keskin gözlemle,
Okunur olmakla, hayattaki
Çarpıklıkları aklın süzgecinden geçirip,
Güçlü betimlemelerle yazmakla olur.
Başkasının, Gölgesinde kalacağıma,
Güneşte kavruk kalmayı, yeğlerim!
Yazılarınız okunurken, beyinlere
Gün kurusu tadı versin!
******
Cismi olmayanın
“Gölge adam”, köşelerinde, ismi olmaz!
Bir dönem
Gazetelerin köşeleri
Gölge adamların yazılarından geçilmiyordu.
“ GÖLGE ADAM “ başlığı vardı
Yazının altında, isimleri yoktu.
Kim yetim hakkı yemiş?
Kim malı götürmüş?
Barajları kim yapmış?
Deli Dumrul köprülerine kimler çökmüş?
Hepsini yazıyorlar, salt isimlerini
Yazmıyorlardı.
Gölge adamlar hep giz, merak,
Soru işaretleri yarattı toplumda.
Halk olarak.
Gölge başkan,
Gölge kabine terimlerini çok tuttuk.
En baba yazarların ismini cismini unuttuk!
***
Saye; gölge demek
Sayende; senin yardımın ile senin gücün; senin gölgen ile…
Yaptığı iyilikleri,
Yardımları, desteği;
“ sayemde” diyerek, “ DİYET “ ödetmek isteyen
İnsanlar var!
“Dile benden ne dilersen? Dedi
Büyük İskender.
Gölge olup, Güneş’imi kesme
Dedi, Bilge Diyojen!”
Gayen,
Saye olmaksa fakire, fukaraya.
Güneşe çıkman yeter!
Gerisi, “ HACİVAT – KARAGÖZ “ gölge oyunudur!