Sınıf annesi kavramını duyanınız var mı? Ben duydum… Çünkü benim dönemimde de böyle bir kavram vardı. Tabii, o zaman yaşımız küçük olduğu için anlamıyorduk.

Ama bana kalırsa “sınıf annesi” kavramı çok da gerekli bir şey değildi. Zaten uzun yıllardır da tartışmalı bir konu olan sınıf annesi sözde öğrenci-veli-okul ilişkisini güçlendiren ve öğretmenlerin işlerini kolaylaştıran biri.

Geçtiğimiz aylarda küçük bir öğrencinin sınıf annesiyle yaşadığı diyalog ekim ayında yeniden gündeme gelmişti. Öğrencinin “Sınıf annesi sanki dünyanın ağası” sözlerinin yer aldığı video sosyal medyada milyonlarca kez tıklandı. Bunun ardından çok geçmeden yıllardır eğitim camiasında tartışılan ve zaman zaman yukarıda bahsettiğim gibi pek çok sıkıntıya rağmen devam eden sınıf annesi uygulaması, bugüne kadar geldi. Sonunda Milli Eğitim Bakanlığı bir karar aldı… 81 ilde Valiliklere genelge gönderip, sınıf anneliği uygulamasını yasakladı.

Bakanlık tarafından alınan yasaklama kararı geç kalınmış ama son derece isabetli ve doğru bir karar. Ancak sadece “yasak” yeter mi bilmiyorum. Eski alışkanlıkları terk etmek o kadar zor ki. Bu alışkanlığın devam edebileceği endişesi, eğitimde gerçek anlamda değişimin yaşanması açısından bir engel olarak duruyor. Çünkü yıllar boyunca yerleşmiş bu alışkanlığın kök salmış olması, sadece bir genelge ile son bulmayabilir. Yeni isimler ve organizasyonlar altında aynı uygulama sürdürülmeye devam edebilir. Bu yüzden bakanlık, okuldaki yetkililer ve veliler bu durumun farklı maskeler altında tekrarlanma olasılığını göz önünde bulundurmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu kararlı adımı takdire şayan. Ancak gerçek değişimin sağlanabilmesi için bu kararlılığın etkin bir denetim mekanizmasıyla birlikte sürdürülmesi gerekiyor. Geçmişte yaşanan sıkıntıların tekrarlanmaması ve eğitimde sağlıklı bir ortamın oluşturulması için bu süreç titizlikle takip edilmeli!