Son dönemde Türkiye’de geniş yankı uyandıran ve sokak hayvanlarıyla ilgili tartışmalara neden olan “Sokak hayvanları yasası” TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yasa, Meclis’ten geçmeden önce de, bu konuyla ilgili ülkemizde tansiyon yüksekti.

Her konuda olduğu gibi, bu konuda da toplum olarak ikiye bölünmüş durumdayız. Önemli meseleleri siyasetin ötesinde bir yaklaşımla ne zaman çözüme kavuşturacağız? Bu düşünce yapısıyla biraz zor iş.

Bir grup, kanun teklifini desteklerken diğer grup yasanın geri çekilmesini istiyor.

Hayvan hakları savunucuları, hayvanseverler ve partililer, ülkenin dört bir yanında her gün sokaklarda gösteriler düzenliyorlar. Sokak hayvanlarının, özellikle sayısının 4 milyon olduğu iddia edilen köpeklerin, giderek daha tehlikeli bir duruma geldiğini düşünenler ise yasanın geçmesinden oldukça memnun oldukları için zafer pozu verdiler.

**

Peki, bahsedilen yasada neler var?

Yasa hayvanların korunması ve kötü muameleye karşı korumaları için bazı düzenlemeler getiriyor olsa da birçok maddesi tartışmaya açık. Özellikle sahipsiz hayvanların kontrol altına alınması ve popülasyon yönetimi açısından gerekli olduğu düşünülen düzenleme, hayvan hakları savunucuları ve pek çok hayvansever tarafından kabul edilmiyor.

Yasa, hayvanların korunması ve kötü muameleye uğramalarının önlenmesi amacıyla bazı düzenlemeler getiriyor olsa da tartışmaya açık birçok maddeler içeriyor.

Bu düzenlemede sahipsiz hayvanların kontrol altına alınması ve popülasyonların yönetilmesi açısından gerekli olarak değerlendiriliyor ancak hayvan hakları savunucuları ve birçok hayvansever tarafından kabul edilemez bulunuyor.

Sahipsiz hayvanların uyutulması yerine, kısırlaştırma programlarının yaygınlaştırılması, hayvan barınaklarının sayısının ve kalitesinin artırılması, ve bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi gibi alternatif çözümler öne çıkıyor. Bu çözümler sahipsiz hayvan sorununu daha insani bir şekilde çözmeyi amaçlıyor.

Yasayla ilgili tartışmalar sürerken toplumun ve sivil toplum kuruluşlarının bu yasa üzerinde daha fazla etki sahibi olması ve yasaların uygulanmasında daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.  Hayvan haklarının korunması ve geliştirilmesi için tüm toplumsal kesimlerin bir araya gelip duyarlılık göstermesi son derece önemli.

**

Evet, bu ülkede bir sokak hayvanı sorunu var. İnsanlarımız köpek saldırılarına uğrayıp ya can veriyor ya da ölümden dönüyor. Kimse bunu yok saymamalı zaten.

Ancak şu noktayı da atlamamak gerekiyor. Her canlının yaşam hakkı var ve hiçbir canlının canı diğerinden daha az kıymetli olmamalı.

Size soruyorum, “Yöneticilerin senelerdir yapmadığının bedelini neden sokak hayvanları ödemek zorunda?”

İyi örnekler ve çözümler üretip bunları Türkiye genelinde uygulamak gerçekten bu kadar mı zor? Sokaktaki dostlarımız için akıllıca adımlar atılmalıdır. Bu sorun kutuplaşarak değil, uzlaşarak ve her bir canlının yaşam hakkı gözetilerek çözülmelidir.