İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı gün geçtikçe artan ve toplumu derinden yaralayan kadın cinayetlerine ilişkin 81 ilde eş zamanlı bildiri yayınlandı. Manisa’da bildiriyi Yunusemre İlçe Başkanı Banu Elbirler basınla paylaşırken, İl Başkanı Ali Zafer İksir ve partililer de açıklamada hazır bulundu.
81 ilde il, ilçe ve kadın politikaları başkanlarının basın ile paylaştığı ortak bildiride, kadına şiddete karşı olunduğu vurgulanarak, İYİ Parti olarak mücadelenin sonuna kadar sürdürüleceği aktarıldı. Ayrıca bildiride İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı tarafından 16-17 Kasım tarihlerinde ‘Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı’ yapılacağı duyuruldu.
İYİ Parti Yunusemre İlçe Başkanı Banu Elbirler, tarafından okunan, İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı’nın açıklamasında, Türkiye’de kadın cinayetlerinin artışına karşı hükümetin yetersiz kaldığı ve etkin politikalar üretemediği vurgulandı. Türkiye’de sadece son 10 gün içinde 15 kadının, 2024 yılı boyunca ise toplamda 311 kadının katledildiği korkunç tabloya dikkat çekildi.
Gaziantep’te akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen bir erkeğin hamile eşini ve dört çocuğunu vahşice katletmesi olayını hatırlatan Elbirler, "Bu kabul edilemez bir tablo. Psikolojik sorunlar, kadına yönelik şiddetin tek sorumlusu olarak gösterilemez. Hükümet, bu konuda etkin politikalar üretmede başarısız olmuştur. Şiddet, bireysel vakalar olarak görülmekten ziyade, toplumsal bir sorun olarak ele alınmalı ve çözülmelidir," diye konuştu.
Elbirler, özellikle son yıllarda yargı sisteminin kadın cinayetlerinde adaletin sağlanmasında büyük bir zafiyet gösterdiğini ve bu durumun şiddeti daha da körüklediğini ifade etti. Haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin erkek katilleri adeta teşvik eder hale geldiğini belirterek, "Erkek katiller, mahkeme salonlarında mağdurları bir kez daha öldürüyor. Son dönemde alınan yargı kararları, maalesef bu pratiğin şiddet kültürünü beslediğini net bir şekilde göstermektedir" dedi.
Elbirler, bu durumun örneklerini de paylaşarak, 2019 yılında İbrahim Köksal’ın eşini öldürdüğü davada kendisine haksız tahrik indirimi uygulanarak sadece 22 yıl hapis cezası verildiğini, 2020 yılında ise Sadife Yüzer’in, "çocuğun kendisinden olmadığı" iddiasıyla kocası tarafından öldürüldüğünü ancak DNA testleriyle çocuğun kocasından olduğu ortaya çıkmasına rağmen cezada indirim uygulandığını belirtti. 2021 yılında ise Emine Akgül’ün, boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürüldüğünü ve katilin “evde erkek sesi duyduğunu” söylemesi üzerine ağır tahrik indirimi uygulandığını hatırlatarak, "Türk Ceza Kanunu’ndaki haksız tahrik indirimi gibi hükümler kadına yönelik şiddet suçlarında uygulanmamalıdır" dedi.
Elbirler, kadına yönelik şiddeti önleyici politikaların sadece cezai düzenlemelerle sınırlı kalmaması gerektiğini, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir zihniyet değişikliğine gidilmesi gerektiğini ifade etti. "Şiddeti meşrulaştıran, normalleştiren ve caydırıcılığını kaybetmiş bir hukuk sistemi, maalesef şiddetin yaygınlaşmasına zemin hazırlıyor. Bizler, İYİ Parti olarak, bu duruma karşı sesimizi yükseltiyoruz" şeklinde konuştu.
Ayrıca, Elbirler, İYİ Parti olarak iki aydır hazırlıkları süren ve 16-17 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek olan "Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı" hakkında bilgi verdi. Çalıştayın, şiddetin kökenlerini disiplinler arası bir yaklaşımla analiz etmek ve toplumsal değişimi okul öncesi dönemden başlayarak sağlamak amacıyla düzenlendiğini belirtti. Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları başkanları, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, psikolojik danışmanlar ve barolar birliğinden avukatların katılımıyla gerçekleştirilecek çalıştayda, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik hukuksal ve toplumsal önerilerin ortaya konulacağını söyledi. Elbirler, çalıştayın sonuçlarının bir bildirge ile ilgili kurum, kuruluş ve siyasi partilerle paylaşılacağını da ekledi.
"Kadına yönelik şiddet konusunda kararlıyız ve mücadelemizden asla geri adım atmayacağız" diyen Elbirler, kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadınların güvenliğinin sağlanması için yargı sisteminde de önemli reformların yapılması gerektiğini belirtti. Faillerin ve süreçte rol alan kurumların hesap vermesi gerektiğini, yasaların caydırıcı ve adil olması gerektiğini ifade ederek, "Bizler şiddete karşı mücadelemizde samimi ve kararlıyız. Kadın cinayetlerinin önlenmesi, kadınların güvenliğinin sağlanması için faillerin ve süreç içerisinde yer alan kurumların hesap vermesini sağlamalı, kanunlardaki eksiklikler hızla giderilmelidir" dedi.
Elbirler, son olarak, kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan etkin politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması ve infaz yasasında caydırıcılık ve adil cezalar açısından gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti. Kadınların yaşam hakkının güvence altına alınması gerektiğini vurgulayan Elbirler, "Artık bu ülkenin kadınları yalnız değil. Biz, İYİ Parti olarak, kadınlarımızın eşit haklara sahip olduğu, özgür ve güvenli bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz. Adaletin sağlanması için tüm kararlılığımızla çalışacağız" diyerek açıklamasını sonlandırdı