Kuşadası’nı oldum olası severim. Belediye Başkanlığını iki dönem yapan Engin Berberoğlu ile beni buluşturan ve dost olmamı sağlayan Avni Erbay sayesinde Kuşadası’na sık sık yıllardır gidip gelirim. Benim gibi gazete başbayiliği yapan ve orada yaşamını sürdüren Mustafa Tatar’ın da bu tatil beldesini sevmemde rolü büyüktür. Bu yıl Kuşadası’na Mustafa Tatar’ın komşusu olarak yerleşen Hürriyet’ten tanıdığım Levent Arsayoğlu Mustafa Tatar ile birlikte beni arayıp “Bayram bitti Kuşadası seni bekliyor” deyince Hasan Çoksöyler ile Kuşadası’na gitmek farz oldu. Çoksöyler ile yola koyulduk. Sakin bir yolculuk sonrası Kuştur Tatilköyünün önünde Mustafa Tatar kardeşim Hasan Çoksöyler ile beni karşıladı. Mustafa Tatar yazı getirmiş. Hasan Çoksöyler ailesi ile buluşmak üzere Davutlar Güzelçamlı’ya devam etti. Ben Kuşadası’nda kaldım. İki dostum Mustafa Tatar ve Levent Arsayoğlu ile bir araya geldik. Hafta sonunu birlikte geçirdik. Bana unutulmaz iki güzel gece yaşattılar. Önce teşekkürlerimi sunayım. Sonra Kuşadası turizminin başladığını kentin cıvıl cıvıl olduğunu her yer yabancı ve yerli turistle dolup taştığını şimdiden söyleyebilirim. Rusya Ukrayna savaşına rağmen bu yıl turizm mevsimi iyi başlıyor gibi geliyor bana.
ÖNCE LEVENT SONRA MUSTAFA
Kuşadası’nda Levent Arsayoğlu’nun evinde kaldım. Mustafa ile Levent sofralar kurdular. Mustafa’nın hamaratlığını biliyorum ama Levent’in bu kadar hünerli olduğunu bilmiyordum. Dostlarla bir araya gelince ne olur? Hürriyet gazetesinde çalıştığımız ve bayilik yaptığımız yıllardaki anılar tazelenir. Futbolcu Yekta’nın babası Bedri Kurtuluş’u aradık. Sohbet muhabbet vaktin nasıl geçtiğini iki gece anlayamadım. Levent’in köfteleri ve Mustafa’nın balıkları pişirmelerini ve servis yapmalarını seyrettim. Karpuzun kavunun ve çileğin mevsimi başladığını da Kuşadası’nda bana kurulan sofralarda görmüş oldum. Bu arada Manisa FK’nın ligi galibiyetle kapamasının sevincini Kuşadası’ndaki dostlarımla birlikte yaşadım.
KADINLAR PLAJI
Bu yıl Kuşadası’nı bana Levent gezdirdi. Bir gece Kuşadası sahilinde belediyenin işlettiği kafeye çaylarımızı ve kahvelerimizi içerken dev gemileri limanda seyretmeye başladık. Marinaya kadar yürüdük. Hava gündüz sıcak gece az da olsa serindi.
Kuşadası’nın yıllardır simgesi olan Kadınlar Plajına Levent kardeşimle birlikte gittik. Plajlar denize giren ve güneşlenenlerle doluydu. Levent “Abi mevsim açıldı” diyordu. Ben de Levent’e en son Fikret Taşçı ile gittiğim Kuşadası Kadınlar Plajında fotoğraflar çektirdiğimi söyledim. Deniz kenarında oturup güneşin batışını Levent ile izledik. Levent kaliteli yaşamayı sevenlerden biri. İki dostum Mustafa Tatar ve Levent Arsayoğlu ile birlikte bu yaz denizin keyfini çıkarırlar. Mustafa Tatar’ın eşi Fahriye Hanım rahatsız olduğu için bu Kuşadası gezimin rehberi Levent Bey oldu. Turizm mevsimi Kuşadası’nda başlamış. Kadınlar Plajında yiyecek ve içecek fiyatlarını şimdilik makul buldum. Sonra neler olur bilemem. Kiminle konuşsam hayat pahalılığından bahsediyor. Doğru ama biz Osmanlı İmparatorluğunun torunlarıyız. Şatafatı, gezmeyi yemeyi içmeyi büyük ölçüde seven milletiz.