Günlerdir içim içime sığmıyor. Öfkem doruk noktasında. Amerika’da Dünya liderlerine ders veren harika bir konuşma ile gönülleri fetheden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başarılarını dillendirdiğimiz bir anda özel araç içinde sigara içme yasağı ile sarsıldım. Şok oldum. Geçen Eylül ayı içinde günde 3 paket sigara içen bir anda “Benden bu kadar deyip sigara içimine veda eden bendeniz diyorum ki “Sayın Cumhurbaşkanıma böyle yasak uygulama fikirlerini kim veriyor” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sigara içmiyor olabilir. Ama bana ait özel araç içinde ne yapacağıma da karışma hakkını nasıl düşünebilir. Aklım havsalam almıyor. Güya AK Parti derlenip toparlanma sürecinde. Toplantılar yapıyor. Eski şaşalı dönemine dönmek için. Hiç kimse kusura bakmasın bu anlayış ve bu düşünce ile AK Parti kuruluş felsefesine aykırı hareketlerine devam ettiği süreçte bırakın derlenip toparlanmayı bugünleri çok ama çok arar. Resmen AK Parti ayağına kurşun sıkıyor. Ben bu yazımı kaleme almama hazar günü Sabah Gazetesi’nin duayen başyazarı Mehmet Barlas’ın sigara ile ilgili düşüncelerini köşesine aktarması neden oldu. Pazar günkü yazısı tamda benim ve toplumun büyük kesimin hissiyatına mashar olmuş. Üstadımla birlikte çalıştık. Kendisinin yaşı ve gördüğü yaşadığı tecrübeler Mehmet Barlas üstadı. Sabah gibi yandaş bir gazetede bu yazıyı yazmaya mecbur etmiş. Eline diline kalemine sağlık Mehmet Barlas. Sabah’ta sen Yavuz Donat, Hıncal Uluç ve Engin Ardınç olmasa Sabah Gazetesi’ni elime almam. Buyurun Mehmet Barlas’ın Pazar günü “Madem sigaraya devlet bu kadar düşman.. O zaman neden içicilik yasa dışı değil.” Yazısını köşemde okuyun.
MEHMET BARLAS
MADEM SİGARAYA DEVLET BU KADAR DÜŞMAN... O ZAMAN NEDEN İÇİCİLİK YASA DIŞI DEĞİL?
Sanmayın ki bugünlerde İstanbul'da herkes geride kalan 5.8'lik depremin yarattığı paniği konuşuyor... Bugünlerde sigara içenler de içmeyenler de, özel otomobillerin bile arka koltuklarında sigara içenlere verilen cezaları konuşmakta... Çeşitli dozlardaki tepkilere konu olan bu konuşmalardan birinde, öfkeli bir kişi, "Arabamı satıp bisiklet alacağım. Herhalde bisiklette sigara içtiğim için de ceza yazmazlar" diyordu.
Kötü alışkanlık
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan kaynaklı olan sigara düşmanlığının çok mantıklı izahı tabii ki var. Sigara keyif verdiği oranda çeşitli hastalıklara ve bu arada akciğer kanserine de sebep olan çok kötü bir alışkanlığın aracıdır. Bu satırların yazarı olan ben uzun yıllar sigara içtim ve bu nedenle iki kez ameliyat masasına yattım. Dört yıla yakın zamandır hiç sigara kullanmıyorum. Ve hala sigarayı nasıl olup da bırakabildiğime inanamıyorum.
Özel hayat
Ancak ben bile otomobillerinde sigara içenlere verilen para cezalarını anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü her şeyin ötesinde bu, "Özel hayat" denilen kutsala bir tecavüz anlamını taşıyor. Köşebaşlarında pusuya yatmış gözcülerin çektikleri fotoğrafların polis elinde cezaya dönüşmesi, açıkçası büyük öfkeye yol açmakta.
Neden yasak değil
Eğer devlet veya Cumhurbaşkanı Erdoğan sigaraya bu kadar karşı iseler, neden sigara hâlâ yasak değil ve üstelik sigara üreten şirketlerin ödediği vergilerle neden herkesin maaşları veriliyor? Kısacası zaten son yıllardaki ekonomik zorluklar herkesin burnundan solumasına neden olmuşken ve hemen her şeye üst üste zamlar gelirken, bir de otomobilde içilen sigaraya gelen ceza, tepkileri katlayarak artırdı.
Ne olacaksa olsun...
Sigara tabii ki teşvik edilecek bir alışkanlığın ürünü değil... Ama herkesin özel hayatında bile büyük gözaltında tutulması da, pek kabul edilemiyor.
Keşke sigara toptan yasaklansaydı ve ondan sonra da ne olacaksa olsaydı... Sonuçta bir zamanlar kokain kullanımı da serbest değil miydi? Ya da devlet, çeşitli uyuşturucuları Toprak Mahsulleri aracılığı ile üretip satmıyor muydu?