Bir olayın başlangıcındaki küçük değişikliklerin büyük ve saptanamaz sonuçlar doğurmasına kelebek etkisi deniyor. Bu etki “Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir.” sözleriyle ünlendi.
*
Şu anda devlet desteği haricinde çoğu esnafın bir geliri yok. Dükkanını hiç açmayan esnaflar var. Gerçi artık kapalı ve açık olmasının arasında da neredeyse bir fark kalmadı. Kısıtlama günlerinde açık olan esnaflar da çok fazla iş yapamaz noktada.
Aslında sadece Türkiye değil dünyada da ilk patlağı ekonomi verdi. IMF’nin Haziran 2020 raporuna göre dünyanın önde gelen birçok ülkesinde işsizlik oranları arttı. Seyahat, turizm ağır darbe aldı. Tüketicinin güveni düştü. İlaç şirketlerinin hisse değerleri katlandı. Pandemi dünyayı salladı.
*
Dünyada tüm bunlar olurken Manisa’nın merkezinde bakkal dükkanı işleten bir esnafla yaptığım sohbet sırasında konu ister istemez ekonomiye geldi. Dükkânını açabildiğini bildiğim için işlerin nasıl gittiğini sordum. Kısa net bir cevap duymayı beklerken işin kökenine, kelebeğin kanat çırptığı noktaya ışık tutan bir cevapla karşılaştım.
*
Cevaba gelmeden önce yerini zincir marketlere kaptırmamaya çalışan bakkalın değerini hatırlamakta fayda var…
Türkiye’de mahalle bakkalı diye bir kavram var. Genelde buluşma ve toplanma merkezi gibidir. O bölgede yeni bile olsanız ister istemez gördüğünüz kişilere aşina olursunuz. Tanıdık olma hissi güven verir. Alışkanlık gibi. Her gün yaptığınız bir aktivitenin size zarar vermeyeceğini uzun bir sürede deneyimlerseniz, aynı aktiviteyi yapmaktan vazgeçmeyi sadece marjinal gereksinimlerle sağlarsınız. Başka bir özelliği ise haber merkezi görevi görmesidir. Etrafınızdaki olan bitenden haberinizin olması genelde hayati bir önem taşır.
Burada veresiye defteri tutulur. Borç, geciktirilir geciktirilmez kapı vurulmaz, telefon çalınmaz.
Kimseye kimsenin borcu söylenmez.
Cevap da bu noktadan geliyor.
*
Söylediğim gibi sonucu gösteren bir cevap değil sorunun kökenine inen bir cevap aldım.
Dükkanını açıp satış yapabilen esnafın sorunu; tekerin nasıl döndüğüyle, dükkanını açamayan esnafla ilgili.
Geliri azalan, geliri olmayan, pandemiden diğerlerine göre daha büyük bir darbe yiyen esnaflar, çareyi yine başka bir esnafta buluyor.
“Ben dükkanımı açabiliyorum ama açamayan esnaf tanıdığım alışverişini benden yapıyor. Durumu olmadığı için ödeyemiyor da. Vaziyet böyle olunca ben de para kazanmıyorum. Diğerleri para kazanırsa ben de kazanırım. Teker böyle döner.”
Hayatımızda yer alan her şeyin bir döngü elementi olduğunu daha basit bir dille anlatamazdım.
Giydiğimiz kıyafetler, kullandığımız teknolojik cihazlar, kazandığımız para, aldığımız ekmek ve daha birçok şey bu döngünün parçası.