Bu Galatasaray’a ne denir bilemiyorum. Son iki sezonun şampiyonu bir takım. Bu sene yapılan transferler kalburüstü. Nzonzi’den Falcao’ya kaliteli ayaklar transfer edildi. Neredeyse Kasım ayına gireceğiz. Galatasaray futbol anlamında daha bizi tatmin edemedi. Beni bilen bilir. Salı günleri dizim Eşkıya Dünyaya Hükümdar olmazı izlerim. Benim için klasiktir. Kabak çekirdeğimi alır odamda 2 saat boyunca soluksuz diziyi izlerim. Dün akşamüstü söğülaltı kahvesinde Aydın Benlişen ile otururken oğlum Gökhan geldi. Çay içtik. Aydın Benlişen maçı nerede izliyorsun dedi Gökhan’a. Gökhan’da evde izlerim dedi. Bende ne maçı var dedim. Galatasaray’ın Real Madrid ile maçı olduğunu söylediler. Her gün 6 tane ulusal gazeteyi didik didik okumama rağmen maçın olduğu aklımdan çıkmış. Çaylarımızı içtikten sonra dağıldık.
Eve gittim. Saat 10.00’a kadar Eşkıya Dünyaya hükümdar olmazı izledim. Maç vakti geldiğinde açıkçası karasızdım ama Galatasaraylılığım ağır bastı. Açtın maçı izlemeye başladım. İstanbul’da tribüneler doluydu. Şampiyonlar Ligi müziği ile stadyumda coşku tavan yaptı. Yeğenim Fırat Seyrek’te patronu Ali Katırcı ile maça gidenler arasındaydı. Maç öncesi Vadi İstanbul’da yemeklerini yemişler daha sonra Türk Telekom Stadyumu’nda ki yerleri almışlardı. Yeğenim Fırat’ta ekonomiden şikayet edip leyleği havada görenler arasında. Neredeyse her Galatasaray maçına gidiyor. İstanbul’u komşu kapısı yaptı maşallah. Bu ekonomi nasıl bozuk ben anlamadım. Neyse maça dönecek olursak muhteşem bir taraftar desteği ile Galatasaray maça hızlı başladı. İlk yarı Andone ve Belhanda ile 3 net pozisyona girdi. Ama atamadı. İkinci yarı etkisizdi. İlk yarı Kroos’un attığı gol ile Real Madrid sahadan 3 puanla ayrılan taraf oldu. Bir Galatasaraylı olarak üzüldüm. Pozisyonlara girip gol atamamız çok üzücü. Ama unutmayalım ki eğer kalede Muslera olamasaydı Salı gecesi maç tarihi bir fark ile bitebilirdi. Bir Galatasaraylı olarak kaçan puanlara yanıyoruz ama maçı farklı da kaybedebilirdik. Büyük tabloya baktığımızda Galatasaray bu sezon kötü top oynuyor. Ne ligde ne Avrupa’da istediğini noktada değil. Şampiyonlar Ligi’nde tek gol atamayan takımız. Avrupa Fatihi dediğimiz takım Avrupa’da galibiyete hasret. Bu tablonun tek sorumlusu Fatih Terim’dir. Haftalardır bu Belhanda’ya nasıl teamül ediyor anlamıyorum. Real Madrid maçının en kötüsüydü. Dünyaca ünlü golcü Falcao’yu transfer ettik neredeyse tüm önemli maçlarda sakat. Falcao bu maç oynamayacaksa hangi maç oynayacak? Fatih Terim bizim televizyon karşısında maçı izlediğimiz gibi maçları kenardan izliyor. Sezon başında beri çok formsuz. Müdahaleleri geç yapıyor. Fatih Terim’in bir an önce kendine gelmesi lazım. Bu takımı ancak o toparlar. Yoksa Galatasaray böyle top oynamaya devam ederse geçen sezon ki Fenerbahçe’den daha kötü olur benden söylemesi. Maç öncesi çok umutlanan ve maç esnasında heyecanla beni arayıp Galatasaray’ın maçı çevireceğini düşünen oğlum Gökhan’da artık heveslenmesin. Bu takım kimle karşılaşırsa karşılaşsın bu ağır oyun ile hiçbir takımı rahat yenemez. Bu hafta derbi var. Ben şimdiden söyleyeyim bu kötü Beşiktaş Galatasaray’ı yenip moral depolar. Fatih Terim’de bize masal anlatmaya devam eder. Salı günü bir dizi keyfim vardı onu da Galatasaray mahvetti.