2009 Aralık ayının Soğuk, puslu bir kış günüydü. Ankara’da Bülent Arınç’a suikast yapılacak iddiası İle Devletin en mahrem yeri olan, kozmik odaya Girildi.
Türkiye çığlık attı.
O vakit sayın Arınç,
Majesteleri ve demokrasiyi
Savunmakla ile meşgul olduğundan
“çığlığı” duymadı!”
20 yıldır ülke insanı ve
Kurumları çığlık çığlığa.
İktidar, Fetöleşiyor çığlığı
Hep kulak arkasına itildi.
Tarikatlar devlet içerisinde yuvalandı
Uyarıları.
Kulaklarda tıkaç olduğundan duyulmadı!
İnsanoğlu duymak istediğini işitir.
İşine gelmediğini duyurmak için
Kulağın dibinde ses bombası patlasan nafile.
Çığlık,
Norveçli dışavurumcu ressam Edvard Munch
Tarafından yapılan 1893 tarihli tablodur.
Dünya çapında ünlüdür.
Çığlık atanların sembolüdür.
Çarşı, pazarda yangın
Mutfağı sarmış durumda.
“YANGIN VARRRR!” diye bağırdıkça millet,
Yetkililer, “yananı görür Allah!” diye kafa bulmakta.
Ağustos böceği gibi önümüze gelenden buğday
İster haldeyiz.
Üretici,
Mazot gübre işçilik fide tohum
Zamlarından ötürü feryad figan da!
Temel gıda maddelerine zam üzerine
Zam yapıldıkça 7 den, 70’ şe
Herkesin geçinemiyoruz çığlığı
Sarayın şen şakrak kahkahaları arasında
Kaybolmakta.
Mazot
Benzin
Gaz
Yer yazı
Elektrik
Çığlık attırıcı emtialar oldu.
Adam faturayı görür görmez;
“ yandım anam çığlığını basıyor!”
Kiralar uçtu.
Ev fiyatları arş’a ulaştı.
Beton imparatorluğu kuruldu.
Dağlar, ormanlar, ovalar,
Akarsular, denizler katlediliyoruz
Diye barım barım bağırmakta.
Yaylalarda
Hesk çığlıkları,
Sesini kes! Emir cümlesine bırakmakta.
Sansür yasağı meclis komisyonundan geçti
Yarın öbür gün,
Çığlık atmak yasağına dönüşecek.
Kamuoyunun ağzına
Çığlık atmaması için susturucu takılırken;
Bir korkusuz adam!
Bir had ve hal bildirici!
Demokrasi ve özgürlük savaşçısı!
Ak partinin kurucusu,
Şimdi kurulanını, sayın Bülent Arınç bastı çığlığı!
“Tatlı su balığı siyasetçileri var.
Suya sabuna dokunmadan.
Majestelerinin gazetecileri ile bazen baş başa gelirler,
Havanın güzelliğinden, suyun berraklığından bahsederler.
O sırada da bazı ufak tefek şeylerden konuşurlar.
Zannedersiniz ki bir şey söyledi.
Majestelerinin gazetecilerine havanın güzelliğinden,
Suyun berraklığından bahsetmek yeterli değil;
Öksürmenin zamanıdır, bağırmanın zamanıdır,
Kral çıplak demenin zamanıdır.
Allah cesur olana izzet verir.
Cesur olan izzet kazanır, itibar kazanır" ifadelerini kullandı.
Sessiz çoğunluğun sesi, çığlığı oldu! diyenler var
Ak partiden atılmasını isteyenler gırla.
Günaydın,
Üsküdar’da sabah oldu diyenler az değil.
“Uyanda balığa gidelim!” On binlerde!
İyide değerli büyüğümüz!
Tarihte hiçbir
Kral çıplak olmamış
Bilakis, vatandaş yalın ayak başıkabak
Cısçıplak bırakılmıştır.
Baştakilerde,
“ Dünyevi ihtiraslar, dava bırakmazken.
Altta kalanlarda, dayanma gücü sıfırı tüketmiştir!
Çayır çayır yanan ormanda
Kurdun kuşun, böceğin canını kurtarmak adına
Oradan oraya koşarken çıkarttığı sesler gibi
Çığlık, çığlığayız.