Koronavirüs tedbirlerini yazılı ve görsel medyada izlemekten bana bıkkınlık geldi. Hala stres dolu günleri yaşayarak 2020 yılının bitmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Onun için bu hafta köşeme ağırlıklı olarak futbolu seçtim. Haftayı da yine Süper Lig’in hafta içi mesaisinde Galatasaray-Göztepe, Fenerbahçe-Başakşehir maçlarında neler olduğuna değinecek yazımla tamamlıyorum. Salı günü Galatasaray'ı, çarşamba günü Fenerbahçe'yi, perşembe günü de Basıktaş'ı masaya yatırıp kendi çapımda Süper Lig’in zirve mücadelesinde üç büyükleri analiz ettim. Galatasaray Karagümrük'e, Fenerbahçe de deplasmanda Gaziantep’e mağlup olmuş, haftanın tek karlı takımı Beşiktaş'tı.
Haftanın iki yaralı takımı olan Galatasaray evinde Göztepe’yi 3-1, Fenerbahçe de Başakşehir’i hafta içi mesaisinde 4-1 yendi. Lider Alanya puan kaybetti. Zirve mücadelesine devam dedi. Üzerlerindeki stresi de atmış oldular. Ben kaybedenler kulübün iki üyesi Fenerbahçe ve Başakşehir arasında oynanan maçla başlamak istiyorum yoruma. Çarşamba günü 'Sabır taşı çatladı çatlayacak" başlıklı yazımda Fenerbahçe'nin durumunu anlattıktan sonra yazımın satırlarında "Fenerbahçe'nin rakibi geçen haftanın bay takımı Başakşehir. Bugünkü maç çok önemli. Fenerbahçe yenerse sular durulur, Başakşehir galip gelirse Fenerbahçe'de ortalık toz duman olur, "Erol Bulut takımın başında yine kalır" demiştim. Maç öncesi, Erol
Bulut için, Başakşehir maçı çok önemli, her iki takımın durumu ortada. Fenerbahçe böyle bir Başakşehir yakalayamaz. Ancak Başakşehir de böyle bir Fenerbahçe'yi her zaman bulamaz. İki takımın da sıçrama maçı olacak diye düşünürken Fenerbahçe takımın 11 belli olunca Televizyon başında yorumcuların hayal kırıklığına uğradıklarını gördüm. Erol Bulut hiç kimsenin tahmin etmediği bir 11’ Başakşehir önüne çıkarıyordu. Bahattin Şimşek'in düdüğü ile başlayan maçta Başakşehir oyuna ağırlığı hemen koydu, golünü attı. 30 dakikalık bölümde Fenerbahçe; Beşiktaş ve Malatya maçında olduğu gib, oyunu seyrediyor, Başakşehir oyun hakimiyeti ile gol fırsatlarını bozuk para gibi harcıyordu. Enteresan bir 45 dakika seyrettik. Fenerbahçe son anda beraberliği yakaladı.
Ne oldu ise ikinci yarıda oldu Fenerbahçe 2-1 öne geçtikten sonra sahneye maçın hakemi Bahattin Şimşek'in çıktığını gördük. Soyadına uygun Şimşek gibi kararlar vererek Başakşehir'den iki oyuncu 'Rafael, İrfan Can ve Teknik Direktör Okan Buruk’u tribünlere gönderince Fenerbahçe 9 kişilik Başakşehir karşısında iyi oynamasa da iki gol daha atarak skoru 4-1 yaptı. 3’üncü ve 4'üncü gol sonrası Fenerbahçeli futbolcular ile Teknik Direktör Erol Bulut ve kulübedekiler birbirilerine sarılarak sevinç yumağı oluşturdular. Fenerbahçe kazandı. Kazanan her zaman Türk futbolunda haklıdır. Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ maç sonrası zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Bahattin Şimşek'in bu maçı kaldıramadığı verdiği kararlarla maçın sonucu tayin ettiğini ve Bahattin Şimşek'in bir daha maç yönetmemesi gerektiğini söyledi. Perşembe yani dün yazılı basında başta Erman Toroğlu, Ahmet Çakar ve Ömer Üründül Fenerbahçe- Başaksehir maçının hakemi Bahattin Şimşek’in hakemliğinin bitirilmesi yönündeki yorumları okudum. Ben de maçı televizyonda izledim, uzun yıllar unutulmayacak, konuşulacak Hakem Bahattin Şimşek'in stadın çimleri üzerine kurulan darağacında idam edildiğine şahit oldum. Maçın hakemi Şimşek bir maçın bir hakem tarafından alınıp bir takıma nasıl kazandırıldığını bize gösterdi. Çok güzel geçen ve öyle bitebilecek Fenerbahçe Başakşehir maçı Şimşek tarafından katledildi. Şimşek Fenerbahçe-Başakşehır maçındaki yönetimini bir Avrupa kupası maçında gösterseydi Iisansı yırtılabilirdi" diyor yorumcu Ömer Üründül, haklı. Hakem kötü niyetli diyemem bu maçı kaldıramadı, atayanlar sorumlu. Maç sonrası Başkan Ali Koç da kazanmaktan mutlu olduklarını belirterek "Bugüne kadar Fenerbahçe maçlarında hakem hataları oldu, çok puan kaybettik. Başakşehir ilk 3 dakikada maçı lehine bitirecek pozisyonlar yakaladı bir gol attı, daha da atabilirdi. Beraberliği sağladık ikinci yarıda öne geçtik ve maçı kazandık” dedi. Fenerbahçe’e bu maçta galibiyet gerekliydi o galibiyet alındı. Fener tekrar lige döndü. Zirvedeki son durum şu (Beşiktaş ne yaptı?) Alanya 27 puanla lider, Galatasaray ve Fenerbahçe 26’şar puanla ardından geliyor. Gaziantep fırtınası bu takımı 4. Sıraya yükseltti. Tabii gündüz yazımı yazdığım için Beşiktaş'ın, Ankara'da Ankara-gücü karşısında gece ne gibi sonuç alacağı belli değildi.
GALATASARAY DA KAZANDI
Geçen haftanın Fenerbahçe'den sonraki yaralı takımına, futbolcuları ve Teknik direktörü tribünlere gönderilen Galatasaraya gelelim. Rakibi Ege'nin süper ligdeki iki takımından biri Göztepe. İnişli çıkışlı bir grafikle 18 puan toplayan takım. Ben de Salı akşamı bu maçın skorunun ne olacağını merakla bekleyen bir Galatasaraylıyım. Fatih Terim tribünde, Hakem Mete Kalkavan'ın düdüğü ile başlayan maça Galatasaray alışılmışın dışında hızlı bir futbol oynadığını hayretler içerisinde seyrediyorum. Dördüncü dakikada Emre Kılınç, on ikinci dakikada Arda Turan Galatasaray’ı 2-0 öne geçiriyordu. Tamam dedim, bugün farklı bir Galatasaray var sahada. Kolay kazanılacak bir maç ve goller seyredeceğiz düşüncesine kaptırdığım anda iki dakika sonra yani on dördüncü dakikada Göztepeli Soner, Beşiktaşlı Vida’nın attığı gole benzer şık bir golle durumu 2-1 yapınca düşüncem avuta çıktı. Yine sıkıntılı anların başlayacağını düşünmeye başladım ve maç karşılıklı ataklarla Göztepe'nin her an beraberliği yakalayacağı görüntüsü içinde oynanan maçın altmış ikinci dakikasında Taylan Antalyalı, Göztepeli Atınç'ın arkasına koşu yapan kendini gösteren Feghouli'ye öyle harika bir uzaklardan pas attı ki görülmeye değerdi. Feghouli de kontrolünü yaptıktan sonra meşin yuvarlağı Göztepe ağlarına göndererek takımını rahatlatan ve maçı kazanmasını sağlayan gecenin yıldızı idi. Bereket versin bu maçta Hakem Mete Kalkavan'ın ön plana çıkacak kararları olmadı. Tekrarlıyorum Salı akşamı Galatasaray, Çarşamba akşamı Fenerbahçe hızına kavuşmak için lazım olan üçer puanı alarak rahat birer gece geçirdiler. Fenerbahçe bu hafta sonu Bay takım. Galatasaray Abdullah Avcı ile kendine yavaş yavaş gelen Karadeniz’de Trabzon ile oynayacak. İnşallah Merkez Hakem Kurulu bu maça tecrübeli bir hakem atar da Cumartesi gecesi zevkli ve kaliteli bir maç seyretme şansını yakalarız diye yazdığım anda maçın hakeminin Halil Umut Meler olduğunu öğrendim.