Futbol, 7’den 70’e, kadınından erkeğine, gencinden yaşlısına, seveninden sevmeyeninden; herkesin hayatına doğrudan ya da dolayalı bir şekilde dahil oluyor.
Futbolla ilgilenmeyen ancak yine de takım tutanından, her kahve masasının, her sosyal mecranın en hararetli tartışmalarının konusudur futbol.
Masumane bir spor olarak başlasa da endüstriyel hale gelen, kiminin ekmek parası kazandığı, kiminin servetini harcadığı, zevkli ama bir o kadar da streslidir futbol.
Öyle ki yeni yürümeye başlayan bir bebeğin bile topa vuruşu ne kadar eğlenceliyse, 22 kişinin peşinden kan ter içinde koştuğu futbol maçı da o kadar zevklidir.
Kimisi için hafta sonudur futbol, kimisi için bir hayat.
Kimisi için sadece 90 dakikalık bir zaman öldürme metodu, kimisi için bir hastalık.
Futbolun yönetiminden tekniğine, oyuncusundan taraftarına, ekonomisinden sosyolojisine birçok konuyu elen alan bir kitap: Futbolun Dili.
Manisaspor’un efsane kaptanlarından Bülent Hasgönüllü namı değer Kaptan Bülent yazmış.
İmza gününe son anda yetişip imzalı kitabımı almayı başardım.
Futbola ilgili ilgisiz, seven sevmeyen herkesin okuması gereken bir eser.
Son yıllarda özellikle futbol üzerine yazılan kitaplar bir hayli arttı.
Bu da futbolun giderek büyüyen bir değer olduğunu gösteriyor.
Kaptan Bülent de ülkemizde gerileme kat etse de dünyayı fetheden sporun inceliklerini yazmış.
Kitapta teknik taktik yok. Futbolu ‘yönetemeyenler’e, futbola zarar verenlere BAM BAM BAM…