Hafta sonu koronavirüs tedbirleri ile eve kapanmış vaziyette ne yapılır? Gazete okunur, televizyon kanallarında ne var ne yok ona bakılır. Evde digitürk var, futbol müsabakalarını izliyorum. Havalar artık yavaş yavaş soğuyor. Manisa’nın sisi gökyüzünü kaplıyor. Hafta sonu güneş ve soğuk hava birlikte vardı.
Bugün sizlere geçen haftanın bay takımının Cuma akşamı Karagümrük’e mağlup oluşunu Fatih Terim’in atılışını yazacağım. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın maçlarda aldığı sonuçların analizini de yarın yazacağım. Geçen hafta Beşiktaş ve Fenerbahçe yenilince bay takım Galatasaray’ın haftayı kârlı kapattığını yazmıştım. Çünkü 6 maçtır Galatasaray yenilmiyor. Fatih Terim gerçeklerle yüzleşerek ona göre yerli futbolcuların çoğunluk olduğu 11’le sahaya çıkarıyordu. Galatasaray’a ve zirvedeki yerini aldırmıştı. Cuma akşamı oğlum Gökhan “Zor bir maç olacak Karagümrük maçı” dedi. Ben de aynı görüşteydim. Son iki maçında Rizespor’u 4-0 Hatay’ı 3-0 geçtiği için Galatasaray’ımdan zor da olsa İstanbul’da Karagümrük’ü yenmesini arzu ediyordum. Karagümrük’ün de Süper Lig’de ilk yılında taş gibi bir takım hüviyetinde güzel futbolunu sonuçlandırarak 17 puan topladığını da bilerek Galatasaray’ın kazanmasını arzuluyordum. Hani derler ya evdeki hesap çarşıya uymaz diye. Öyle oldu. Galatasaray günlerdir konuşulan maçta Karagümrük’e 90+11’de Mevlüt’ün attığı golle 2-1 mağlup oldu. Galatasaray yalnız 3 puan kaybetmedi Teknik Direktör Fatih Terim oyun bittikten sonra Marcao’yu kaybetti. Aslan liderlik hedeflediği maçı kaybetti. Pazar günü Sabah Gazetesinin spor sayfasındaki başlık harikaydı “Aslan’ın hayalleri Gümrük’te kaldı” Maça gelince, hafta içi A Kanal’da mecburiyetten kupa maçlarını izledim. İyi ki de izlemişim. Anadolu kaplanlarının sahadaki başarılarını izlemiş oldum. Bursa’nın Göztepe’yi Taner Taşkın’ın Tuzla’sını eski takımını eleyişini. Galatasaray’ın da penaltı ile Darıca’yı geçtiği maçın sonrası “Galatasaray’ın kulübesindekilerde hayat yok” dedim.
Galatasaray Karagümrük karşısında ruhsuzdu. Karagümrük 6 maçlık rüya takımı Galatasaraylı oyuncuları hipnotize etmişti sahada. Maçın başında yakaladıkları fırsatları Galatasaray değerlendirseydi maçın skoru bu olur muydu bilmem. Ama futbolun kaidesi belli “Atamayana atarlar.” Karagümrük ilk yarıda Galatasaray filelerini havalandırdı ancak pozisyon ofsayttı. İki takım da ilk yarıda kazanma arzusunu sahaya yansıtırken Karagümrük’te Başkan Süleyman Hurma’nın oluşturduğu kadronun kalitesi de oynadığı futbolla belli oluyordu. Bu maçta her şey ikinci yarı ve uzatmalarda oldu. İkinci yarı santra ile başlayıp 15 saniyede Karagümrük Alassane Ndao ile Galatasaray kalesine golünü atıyordu. Futbolcular şaşkın ve oğlum Gökhan “Baba böyle gol yenir mi?” diye telefonda üzüntüsünü belirtiyordu. Maçın hakemi Mustafa Öğretmenoğlu futbolu bilen bir hakem görüntüsü vermiyordu bu maçta. Faulleri çözemiyor, saha kenarında Fatih Terim’i çıldırtıyordu. Bir ikaz etti. Baktı Fatih Terim kendini kaybetmiş hareketlerine devam ediyor hakem Mustafa Öğretmenoğlu da arka cebinden kırmızı kartı çıkararak Fatih Terim’i tribünlere gönderiyor, dev maçın tansiyonu yükselirken Galatasaray da üç değişikliğe gitti. Arda, Ömer Bayram ve Ali Yavuz girdi oyuna. Arda bitmiş, hakemle uğraşıyor. Hemen sarıyı yedi. Futbol oynayacak hali yok Arda’nın. Ah Fatih Hocam ah. Bu Galatasaray yönetimini yakıyorsun egoların yüzünden. Neymiş Arda’yı kazanalım diye al işte Arda’nı gör. Hakem Öğretmenoğlu ipin ucunu kaçırmış şekilde maç yönetiyor. 90+6’da bir penaltı çaldı. Evlere şenlik. Galatasaray’a kıyak yapmak için. Diagne maçı 1-1’e getirdi. Ama Karagümrük’ün hakkı yenmiş durumdaydı. 90+11’de kısa süre önce oyuna giren Mevlüt durumu 2-1 yapınca ister inanın ister inanmayın oğlum Gökhan ile birlikte adalet yerini buldu, galibiyet Karagümrük’ün hakkıydı diye konuştuk. Hayaller gerçek olmayınca sonuç hüsran olur. Ah Fatih Terim vah Fatih Terim Hocam takımın başında kaç maç olmayacağın belli değil. Galatasaray’a yazık ediyorsun. Bakalım bugün Göztepe karşısında ne yapacak Galatasaray?