Bazen futbol topunu ıskalayıp
Buz gibi golü kaçırırsın ya!
Bizde 24 Kasım “ öğretmenler gününü ıskaladık!
Hz. Ali;
Bana bir harf öğretenin
40 yıl kölesi olurum sözü ile
İnsanların doğruyu ya da yanlışı
Salt okumakla ve öğrenmekle başaracağını
Vurgulamıştır.
Yüzyıllar sonra Ali rıza Binboğa
“Öğretmen kutsaldır ana gibi
Öğretmen kutsaldır baba gibi
Öpülesi elleri var
Şirin tatlı dilleri var
Öğretmen öğretir A, B, C
Öğretmen öğretir K, L, M
İlk öğretmenin kim senin
Kim öğretti alfabeyi
Bir hak için kırk yıl
Köle olunuyorsa
Yirmi dokuz kere kırk yıl
Kölesiyiz öğretmenin”
Şarkı sözleriyle, öğretmenlerimize
Değer üstüne, değer kattı.
Kula, kulluk değil.
Hayat öğretisi verene kulluk.
Basta, bas öğretmenimiz olmak üzere
Tüm öğretmenlerimizin kölesiyiz!
Elimizde kitap,
Gözümüzde ışık
Öğrendikçe karanlıkları yarıyoruz!
******
Öğrenmenin yası yok!
60, 7o, 80 yasında ilk kez duyduğunuz, bir bilgi
Vardır.
“Cahil cühela” olanlardan olma.
Karanlıklara açma zihnini!
Bilginin Ziya’sı ile doldur beynini!
Kutsal kitabımızın ilk emri
“Yaratan rabbimin adıyla, oku!”
Bir sözde benden;
“Okudukça düşün.
Düşündükçe oku.
İnsanlık tezgahında ilim, bilim doku!
****
Bilge, alim kişi
Çok okuyup, az konuşan
Lakin
Herkesi can kulağı ile dinleyendir.
Ben,
Ben,
Ben yaptım, ettim.
Her şeyi ben bilirim.
Küçük dağları ben yarattım egosunu
Ruhunda törpülemiştir.
Mütevazılık
Mahcubiyet,
Hoşgörü, okuyup öğrendikçe ruhta erdemleşir.
Bilgidir, nefsin Aslan terbiyecisi!
Hamdım!
Okuyup öğrendim, pistim!
Daha önce bir hiçtim!
*****
“ Beşikten mezara kadar oku!”
Elbette okuyup diploma sahibi olarak
Bir yerlere geldiğinde, bildiğini okuyup,
Toplumun canını okumak değildir.
Bu cinsler için;
Okumak cehaleti götürür.
Eşekli baki kalır! Demiş görmüş geçirmişler.
Orta, lise, üniversite öğrenim diplomasını
Para ile alanları bilirim.
Bastır parayı, al
Eşeklik belgesini!
Diplomalı oldular ama
“Mal” lakapları adlarından önce geldi.
Yasadığımız olaylara bakarak.
“HAYAT BİLGİSİ DERSİNDEN “
Su özeti çıkardık.
Düşeş attık, yek geldi.
Bütün şeytanlar bize denk geldi.
İçimize dert, keder, acı, gözyaşı.
Soframıza kıtlık koydular!