Son zamanlarda
"Hamdı pişti, siyasete girdi şişti"
Fiziksel yapısına ulaşan
Çok insan oldu!
Siyasetin gücü ve
Sosyal statüsü sayesinde
İhale alıp genleşip şişen,
Makam koltuklarına sığmayan
Balon gibi şişirilmiş insanlar
Hayli fazlanın ötesinde.
Siyasetin zengin havası, suyu, aşı ile
Bronşlarını ve midesini dolduranlar
Kasalarını tıka basa Dolar, Euro bastılar!
Bu tiplerin
Göz bebekleri, kurbağa gözü gibi patlak.
Zekaları, tilkiler kadar keskin.
Kulakları, radar kadar hassas.
Burunlarını hiç sormayın.
Siyasete özgü tasarım! Para ve ihale kokusunu köpek
Balıkları gibi kilometrelerce öteden alıyorlar.
Oysa et balık kokusuna
Süt peynir kokusuna hasret milyonlarca insan var.
Aç yatıp
Aç kalkanlar ile dolu evler, sokaklar.
Dünya da gelir dağılımın ve
Adaletin çivisi çıktı
Yaşamda
Kimi anadan doğma bir deri bir kemik, kürdan.
Siyasete, palas pandıras girenler lop lop et, büryan!
*****
Dini inançların dini sembollerin
İbadet yerlerinin siyasete alet edilmesi,
Kişilerce dalga geçilerek,
Söz, yazı ve resim kullanılarak
Karalanması ne kadar yanlış ve gereksiz işler ise
Aynı yerlerin otel ve
Siyasi partilerin üssü haline getirilmeye
Çalışılması bir o kadar yanlıştır.
Bu iki yanlış işi kullanarak toplumları
Karpuz gibi ortadan ikiye bölmek mümkündür.
Nitekim İzmir’de camilerden
“Çav Bella” şarkısını çalınmasını sosyal medya hesabından
Müzik notaları ve yazı ile betimleyen kişi,
“PALAS PANDIRAS “ tutuklanarak içeriye alındı!
Suçlu, suçsuz olduğu yargılama
Sonunda belli olacak.
Lakin, İçişleri bakanı Süleyman Soylu;
“Biz birçok şeyin hakkından geldik.
Bunun da hakkından geliriz.
Buluruz, ona o caminin dibinde ezanı dinletiriz." dedi.
Öyle ya!
Atatürk’e hakaret edenlere
Tutukluğu boyunca “ nutuk okuttular.
Anıtkabirde, 24 saat nöbet tutturdular.
Keşke Yunan galip gelseydi diyenleri
12 adalara yerleştirdiler!
Oldu olacak imambayıldı yemeği yaparken yaramazlık
Yapan sarımsakları tek ayak üzerinde bekletin.
Palas pandıras yapılan açıklamalar
Sorumlulara yakışmadığı gibi
Bölücülük bıçağının, bileme taşı!
*********
Çocukluğumuzda kum kalelerin bekçisiydik
Kum tepesinin çıkar gürlerdik;
“ Kale bizim!”
Çocukluk hayallerinde kalan siyasi büyüklerde
Bu günlerde
“Devlet bizim” modundalar.
Muhalefeti, demokratik yollardan ortadan
Kaldırıp nihai eylemsizliğe dönüştürmenin yollarını aramaktadırlar!
Palas pandıras konuşmaları duydukça
Kara kara düşünmemek elde değil.
“Devlet salt bunların mı?”
“soydan, soptan mı kaldı?”
Palas Pandıras,
Kalas açıklamalar ile
İnsanlar kandırılamaz!