Savaşlar ve çatışmalar insanoğlu var olduğu sürece devam eden ve maalesef devamı Rusya - Ukrayna örneğinde gördüğümüz gibi günümüzde de henüz durmaya niyetli değil gibi...
Ülkelerin ordu gücü özellikle savaş riski olan bölgelere yakın konumlarda bulunduğu durumlarda kritik yapıdadır ve Türkiye için bu durum son yıllarda kendini beden gücünden ziyade insansız teknoloji sistemleri konusunda güncellemeye başladı. Ukrayna- Rusya savaşında kendini gösteren SİHA’lar, Polonya’ya Drone satış anlaşması gibi hamleler katma değerli ürün ihracatını kıymetini vurgulamakla kalmadı bir marka değeri olarak Bayraktar TİHA ile birlikte TUSAŞ Anka ve TUSAŞ Aksungur adlarını dünyaya duyurdu.
Peki, savaştaki başarının yanı sıra ekonomik açıdan bakıldığında SİHA’lar ekonomiyi de uçurdular mı?
Rakamlar gösteriyor ki;
-2021 yılında gerçekleştirdiği 3.2 milyar ABD Doları değerindeki ihracat ile yeni bir rekora imza atan Türk Savunma ve Havacılık Sanayii sektörü, 2022 yılına 306.7 milyon ABD Doları ihracat ile giriş yaptı.
-Sektör, Mart 2022'de 327 milyon ABD Doları değerinde ihracat gerçekleştirdi.
2022’ye güçlü bir giriş yapan savunma sanayii sektörü finansal anlamda döviz arzının gerekli olduğu her koşul ve ortamda yadsınamaz biçimde kritik bir rol oynağı açık. Hedefler doğrultusunda ilerlediğinde ülke ekonomisine ve milli gelire ciddi kazanç sağlayacağı aşikar.
Görünen o ki nerede AR-GE, bilim ve insana yatırım varsa o sektörün ülkeye getirisi ürün bedelinden kat ve kat fazla oluyor. Umarım sadece savaş teknolojileri değil aynı anda sanayi, tıp ve dijital enformasyon alanlarında de aynı başarıyı yakalayıp yıldızımızı parlak tutarız.
*23 Nisan Notu...
The Times gazetesi, Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişi ile ilgili şöyle bir başlık atar:
“Bütün dünyanın kuvvetine karşı ulusal bir hareket yaratmak. Ne çocukça bir hayal!”.
O çocukça hayal(!), bize 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak armağan edildi.
Hayal kurmak sadece çocuklukta kalmasın.