Bu hafta kutlamalarla, bölgemize yakışır şenliklerle geçti. İlk kutlamamız; üç asrı deviren, yaptığı haberleriyle ve üstlendiği misyonuyla daha asırları da devirecek olan Yeni Asır'ın. 120. yılını kutlayan Yeni Asır, dümendeki kadın Şebnem Bursalı ve tüm camiayı tekrar kutluyorum.
120. yılında Yeni Asır, özel bir ödüle layık görüldü. UNESCO tarafından 2014'ün "İsmail Bey Gaspıralı Yılı" ilan edilmesi nedeniyle düzenlenen "İsmail Gaspıralı Gazetecilik ve İnsan Hakları Ödül"ünde Yeni Asır, yılın gazetesi seçildi. Başarılarla dolu nice asırlara Yeni Asır...
***
Bizler Egeliyiz, Efeyiz, sıcakkanlıyız, samimiyiz ve zeytinyağlı severiz. Zeytin ve zeytinyağlılar sofralarımızın vazgeçilmezleri arasındadır. Soframızın vazgeçilmezi zeytinimizin "Akhisar 6. Zeytin Hasat Şenliği" yağmur bereketiyle birlikte yapıldı.
Sahip olduğu 13 milyon zeytin ağacı ile Türkiye'de en fazla zeytin ağacı varlığına sahip ilçe konumundaki Akhisar, 2014/15 sezonunun hasadına coşkulu bir şekilde başladı. Türkiye'nin sofralık yeşil zeytin ihtiyacının yüzde 70'ini, sofralık siyah zeytin ihtiyacının yüzde 30'unu karşılayan Akhisar'da, 24-26 Ekim 2014 tarihleri arasında "Akhisar 6. Zeytin Hasat Şenliği" gerçekleştirildi. Zeytincilik sektörü, 190 bin ton zeytinyağı, 438 bin ton sofralık zeytin rekoltesi beklediği 2014/15 sezonuna hasat şenlikleriyle başladı. Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, meclis başkanı Bahattin Alkın ve borsa yönetim kurulu üyeleri her misafirle özel olarak ilgilendiler.
Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat; Akhisar'ın Dünya'nın sayılı zeytinyağı merkezlerinden olan İtalya'nın Toskana bölgesiyle hava ve iklim özellikleri bakımından benzer olmasından ötürü aynı kalitede zeytinyağının Akhisar'da yetiştiğini söyledi. Akhisar zeytini ve zeytinyağını tadınca bu özellikleri hissediyorsunuz.
Özellikle Bakır'da bulunan 1652 yıllık tarihe, aşka ve berekete sahip olan anıt zeytin ağacını herkesin görmesini isterim. 1652 yıl kim bilir kaç kişi gölgesinde oturmuş, kaç aşık bu ağaçta buluşmuş, kaç kişi zeytinlerinden toplayıp hasat yapmıştır...
Umarım Akhisar önümüzdeki yıllarda ulusal ve uluslararası düzeyde adını daha çok duyurur ve hak ettiği değeri görür. Tüm zeytin üreticilerine bol, bereketli hasatlar diliyorum.
Zeytin için çeşitli efsaneler üretilmiştir.

İşte onlardan birisi;
Bir gün ağaçlar içlerinden birinin kral olmasını isterler. Uzun tartışmalardan sonra, zeytin ağacını seçmeye karar verirler. Ancak zeytin ağacı, "İnsan türünün iyiliği için tanrının bana emanet ettiği görev, benim kral olmamdan, hükümet işleri ile ilgilenmemden çok daha önemlidir" der ve teklifi geri çevirir.

Yine bir başka efsane;
Zeytin ağacı günlerden bir gün Ege kıyılarını gezerken, yorulup gölgesinde oturan Homeros'un kulağına şöyle fısıldadı: "Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım." Gerçekten de öyle oldu.
Zeytin ağacı tarih boyunca gölgesiyle, odunuyla, meyvesiyle ve eşsiz yağıyla; toplumlara, insanlara hayat ve güç veren bir meta oldu.

Bugün Batı dillerinin tamamında değişik söyleyişleri olan ‘oil' kelimesi, eski Yunanca'da zeytin ağacı anlamına gelen ‘eleia' kelimesinden türemiştir. Zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul edilmekte ve ‘zeytin bütün ağaçların ilkidir' denilmektedir. Zeytinin insanlık tarihindeki önemine tüm kutsal kitaplarda, yaratılış ve kuruluş efsanelerinde yer verilmektedir. Zeytinle ilgili geliştirilen bir rivayet de şöyledir; Adem, ölümünden önce, tanrıdan merhamet diledi ve bunun için oğlu Şit'i görevlendirdi. Şit, cennet bahçesindeki iyilik ve kötülük ağacından üç tohum aldı ve babasının ağzına koydu. Babası gömülünce, tohumlar yeşerdi ve bu tohumlardan zeytin ağacı, sedir ağacı ve servi meydana geldi. Zeytin ağacının yetiştirilmesi ve bakımı oldukça zordur.
Ama zeytin ağacı, insanoğlunun bu emeğinin karşılığını cömertliğiyle öder.

Tufan sonrasında, etrafta hayat belirtisinin olup olmadığını öğrenmek isteyen Nuh Peygamber, güvercini salıverdi. Beyaz güvercin bir süre sonra gemiye, yeniden doğuşu simgeleyen bir zeytin dalıyla döndü. O günden bugüne, zeytin dalı taşıyan beyaz güvercin, barışın simgesi haline gelmiştir.
İ.Ö. 17. yüzyılda kurulan ve bugün Atina olarak bildiğimiz kenti koruyan tanrının seçilmesinde de zeytin ağacının payı vardı. Deniz tanrısı Poseidon, kenti, güçlü ve savaşta çok yararlı olabilecek bir atla ödüllendirirken; akıl, bilim ve sanat tanrıçası Athena ise mızrağını toprağa sapladı ve mızraktan yeşeren zeytin ağacını, bu kente armağan etti.
Tanrılar Athena'nın armağanını seçtiler ve kente onun adını verdiler.
Asurlular ve Babilliler'in yarattığı Mezopotamya medeniyeti zeytinle tanışıyordu. Urla'da ve Çeşme'de yapılan kazılarda bulunan kap-kacakların zeytinyağı ve zeytin ürünleri yapımında kullanıldığı anlaşılmıştır.
Kazılardan elde edilen bilgiler doğrultusunda, zeytin ağacının yaklaşık 40 bin yıldır yeryüzünde bulunduğu ve zeytin ağacının bir kültür bitkisi olarak da neredeyse 8 bin yıldır yetiştirilmekte olduğu tespit edilmiştir.

Sonuç olarak; zeytinle ilgili olarak şunları söyleyebiliriz. Tarihsel gelişim süreci içinde zeytin, zeytinyağı ve türevleri insan yaşamını ilgilendiren her alanda kullanılmıştır ve kullanılmaya da devam edilmektedir.
Bu nedenle; insanlık için zeytin ağacı akıl ve zaferin, zeytin dalı barışın, zeytinyağı da saflık ve sadeliğin simgesi olmuştur daima…

***
Yarın Cumhuriyetimizin 91. yılını kutluyoruz !
91 yıl önce Mustafa Kemal ve arkadaşlarının diktiği bir fidan Türkiye Cumhuriyeti, gölgesinde serinlediğimiz ulu bir çınardır. Bizler her yaştan milyonlarca genç, bu ulu çınarı, Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza dek yaşatacağız.
Cumhuriyetimizin 91. yıldönümünde, başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, eşsiz fedakârlıklarıyla milletimize bağımsızlığı armağan eden bütün şehit ve gazilerimizi, kahraman Türk Kadınlarını rahmet ve şükranla anıyorum.

CUMHURİYETİMİZİN 91. YILI HEPİMİZE KUTLU OLSUN !