"Ankara, Ankara güzel Ankara,
Seni görmek ister her bahtı kara."
Bahtımızda Ankara’yı bir kez daha
Görmek varmış.
Geniş caddeleri.
Göğe doğru yükselen gökdelenleri.
Otobüs duraklarında,
Başka kentlerde göremeyeceğiniz
Birbirine saygılı insan kuyrukları
Ve
Hücrelerinize kadar hissettiğiniz
Siyasetin ağır kasvetli havası.
Öyle bir hava ki,
Yeri geldiğinde kavurucu cehennem sıcağı
Yeri geldiğinde yaz gününde
Bozkırın dondurucu,
İnsan iliğine kadar işleyen soğuğu.
Tüm ülkeyi etkiliyor.
Siyah renkli,
Resmi plakalı son model Mercedesler
Yol ve yollar benim edasında caddelerde
Black swan ( siyah kuğu ) gibi süzülüyor.
Hele aracın arkasında oturan
Kişinin etrafa göz süzmesi yok mu?
"analar ne evlatlar doğuruyor" dedirtiyor insana.
Göz süzmelilerin, kendilerinden başka
Ne analarına
nede babalarına hayrı olur.
Memlekete ise asla!
Gençlik parkının ve
Kurtuluş parkının yeşilliği,
soluk almaya yetmiyor!
rahat rahat Nefes alacağınız,
Huzur içinde olacağınız salt yer,
Anıtkabir...
Yıllar geçmiş olsa da
Sarı saçlı.
Mavi gözlüye akın var akın!
Memleketimin 4 bir yanından
Kopup gelmiş insanım.
Çocuğu
Genç’i
Kadını, adamı
7'den 70'e herkes orada.
"Yok başka yerin lûtfu ne yazdan ne de kıştan
Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış'tan"
Demişti Münir Nuri Selçuk..
Yurdum insanı
Huzuru Kalamıştan değil
Atasından almaya
Ankara’ya geliyor.
Memleketin siyasi, ekonomik, çağdaş
Kararlarlar ile
İyi ya da kötü yönetilmesi
Anıtkabir’e ziyaretçi sayısını doğru orantılı artırıyor!
Kararlar ne kadar kötü?
O kadar artış!
“Ananı seven kadı,
Kime şikayet edeceksin? “ mahkemeler vatandaşa
Kapı duvar!
Hal böyle olunca,
Türk insanı
Şikayetini Ankara’nın, 907 rakımına yapıyor.
Anıtkabir bu ülkenin kalbi.
O kalp, milyonlarca insanın içinde atıyor.
Anıtkabir’in ve Anıtkabircilerin
Harici, dahili bedhahlar olacak mıdır?
Hiç şüphe yok!