Nereden baksan son iki yıldır elim kalem tutmaz olmuş. İçimden konuştuğum, sevindiğim, üzüldüğüm çok oldu da paylaştığım hiç olmadı. Birkaç kelam söz edecek olsam geleceğe dair ‘umutsuzluğumun karanlığı okuyanını da boğmasın’ istedim.
Hayat pahalı, Silivri soğuk!
Ve ben bir Donkişot gibi yel değirmenlerine karşı kalemimi çintmekle meşguldüm.
Sonra dediler ki, “Bu hayat pahalılığında boş oturmak olmaz! İşte kağıt, işte kalem”
Ve daha kötüsü kağıt boş, kalem bana küsmüş!
Şöyle zihnimi dilime bir döksem, kendi kıyametime kadar yazacağım. Dilin, sözün, zihnin berrak olması, özgür olması ne güzel şeydi eskiden, aynı eski bayramlar gibi…
Geleceğe dair umut taşıyamayınca, ‘hiç olmazsa anda kalayım’ dedim.
Gazetem Olay, masamın üzerinde… Her gün bir şeyler anlatmaya çalışıyor, okuyanına. Her haberde, satır aralarında hayatın ta kendisiyle yüzleştiriyor; iyiyse iyi, kötüyse kötü.
TATİLDEYİZ!
Bugün neler olmuş, neler (?), (!) diye bir bakalım o halde…
Bayram dönüşü dinginliği gazete sayfalarının tamamını ele geçirmiş gibi görünüyor.
Tatil rehaveti çökmüş her bir yanına… İşine gücüne dönenler, bayramı evinde geçirenler dışında şehir de sessiz. Telaşsız ve kaygısız.
BAYRAM SEYRAN DİNLEMEDİLER… BİDBİRLERİNE GİRDİLER
Birkaç gün geriye gidip bir bayram değerlendirmesi yapacak olursak; görev icabı bir araya gelip bayram kutlaması yapanlarla arkasını döner dönmez birbirine sallayanları gördük ilk olarak.
Manisa’nın ağır topu AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur ile Manisa’nın en haylaz milletvekili CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in polemiği ne bayram dinledi, ne seyran.
Özgür Özel’in “Otoyollardaki gişeleri balyozla kırma törenleri yapacağız hep beraber” sözlerini diline dolayan Murat Baybatur, “Genel başkanlığa bir niyeti var ki böyle abuk sabuk her aklına geldiğinde Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve icraatlarımıza saldırıyor. Bu zihniyetin işi gücü yıkıp dökmek. Bu zihniyet Türkiye’de bir çivi dahi çakmamıştır. Ben şimdi o beyefendiye şunu söylüyorum; iktidara gelemezler de gelirlerse yollarla alakalı yapılan işlerle alakalı yıkıp dökmek bürokrasiye, ona buna ayar vermek. Bunlar tamamen vesayet mantığının tezahürüdür. Yarın iktidara gelirlerse buyursun gelsin, kolaysa o gişeleri yıksın. Milletimiz kendi eserlerinin yıkılmasına hele ki Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetine geçit vermez. Hala daha bunlar helalleşmeden bahsediyorlar ama neyle helalleşiyorlar merak ediyorum” dedi.
Sözünün dilinin kemiği olmayan Özel, bu sözlere ne karşılık verdi, dersiniz?
“Murat Baybatur’un seviyesine inersek çıkarken vurgun yeriz. 10-15 senedir tanıdığımız adam. Bu kadar küfürbaz değildi. İl başkanıyken falan centilmen birisiydi. Ben kendisinden hakaret veya küfür duymuyordum. Demek ki gideceğini anladı ki konuşmasına bir bakın. Küçük Recep Tayyip Erdoğan. Her tarafı hakaret ve iftira. Onu o sevide bırakıyoruz.”
Ama bayram günü de küslük olmazdı elbette!
Sanki onlar, onlar değilmiş gibi Manisa Valisi Yaşar Karadeniz’in ev sahipliğinde gerçekleşen protokol bayramlaşmasında basın mensuplarına yan yana poz vermeyi de bildiler.
Bu mizansen alkışlanası mı yoksa ayıplanası bir durum mu, pek bilemedim!
EKMEK ARTIK 4 LİRA
Bu arada bayram günü, Manisa’da ekmek fiyatına zam geldi, haberiniz olsun. 210 gram ekmek artık 4 liradan satılıyor.
YANGINLARDA YANIYORUZ
Ve elbette canımız ciğerimiz bayram günlerinde çıkan yangınlarda yandı. Önce Datça’dan geldi kötü haber, hala kontrol altına alınabilmiş değil. Sonra canım Çeşme yanmaya başladı ve bugün (dün) Bergama tarafları cayır cayır yanıyor. Ah, insanoğlu! Payın olduğu kadar yan sen de.
KANLI BAYRAM BİLANÇOSU
Öte yandan her bayram olduğu gibi bu bayram da trafik teröründe canlar yandı.
Olay Gazetesi bu haberi sürmanşetinden duyurdu… “Kanlı bayram bilançosu” başlıklı haberde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına yer verilerek, “Arife günü dahil Kurban Bayramı’nda meydana gelen trafik kazalarında 5 günlük sürede 31 vatandaş hayatını kaybetti” denildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu haberi sosyal medya hesabından verdi. Ülke genelinde bayram tatillerindeki kazalı ölüm ortalamalarıyla ilgili açıklamada bulunarak, "Ülke genelinde son 10 yılda 9 günlük bayram tatillerinde günlük ölümlü kaza ortalaması 12, can kaybı 15; Kurban Bayramı'nda arife günü dahil 5 günde günlük ölümlü kaza ortalaması 4, can kaybı 6 oldu. Maalesef 31 vatandaşımız hayatını kaybetti. Dönüş yolculuğunuz kemerli olsun" dedi.
O gözyaşı dökülecekse yanaklardan, ölüm, bayram dinlemiyor… Bir daha yaşanmaması dileğiyle başka bir habere göz atıyoruz şimdi.
BU BİLGİ VİCDANIMIZIN BİR YERİNDE DURSUN LÜTFEN
İşsizlik rakamlarının açıklandığını duyuran gazete haberinde şu bilgiler yer aldı: “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı işsizlik verilerini açıkladı. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki aya göre yüzde 0,3 azalarak 10,9 seviyesinde gerçekleşti. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı mayıs ayında bir önceki aya göre 56 bin kişi azalarak 3 milyon 785 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalış ile yüzde 10,9 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 9,5 iken kadınlarda yüzde 13,8 olarak tahmin edildi.”
Şöyle ki, işsiz olan insan sayısı yüzde 0,3 azalmış… Yani Mayıs ayı, Nisan ayından daha iyi bir yüzde ile kapanmış. İnşallah, Haziran ayı da Mayıs’tan iyi olacak! Ne var ki, milyonlarca işsizimiz var. Milyonlarca insan, değil yoksulluk sınırı, açlık sınırının altına hayatlar yaşıyor. Bu bilgi de vicdanımızın bir yerinde dursun lütfen.
Ve bu duruma vicdan yapan İYİ Parti Manisa İl Başkanı Hasan Eryılmaz, TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarını değerlendirerek, “AK Parti iktidarı Türkiye’de genç işsizler ordusu oluşturdu ve bu ordu yanlış ekonomi politikaları nedeniyle her geçen gün büyüyor” dedi.
Benim de tam olarak bahsetmeye çalıştığım şey bu olsa gerek!
MANİSA’DAN 2 BUÇUK MİLYAR DOLAR İHRACAT
Ve bir iyi haberle devam edelim…
Manisa, 2022 yılının ilk 6 ayında 2 buçuk milyar dolar ihracat yaptı. Ülke ekonomisine yadsınamaz bir katkı sağlayan Manisa, Türkiye İhracatçılar Birliği karnesine girmeyi başardı. Gazetemiz Olay’ın manşetinden verdiği bu haber, içimizi açtı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, İstanbullu şirketlerin dış satımı yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artarak 49 milyar 945 milyon dolara ulaştı. İstanbul'u ocak-haziran ihracatında 10 milyar 147 milyon dolarla Kocaeli, 7 milyar 918 milyon dolarla Bursa, 7 milyar 140 milyon dolarla İzmir, 5 milyar 346 milyon dolarla Ankara, 5 milyar 194 milyon dolarla Gaziantep, 2 milyar 631 milyon dolarla Sakarya, 2 milyar 534 milyon dolarla Denizli, 2 milyar 520 milyon dolarla Manisa ve 1 milyar 940 milyon dolarla Hatay izledi.
Eğer iyiye iyi, kötüye kötü diyebiliyorsak, tebrikler Manisa… Başarıların daim olsun.
ADI BİLE YETİYOR… BÜLENT ARINÇ’LI BİR HABER…
Gazetecilerin, her ne yapsa, ne söylese oldukça ilgisini çeken bir isimle devam ediyoruz. Eski TBMM Başkanı ve AK Parti kurucularından olan Bülent Arınç… Maşallah! Öksürse olay oluyor, konuşsa kıyamet.
Ve adının geçmesi bile yetiyor haber olmaya!
Bülent Arınç'ın yeğeni Ezgi Akgün Biber, Demokrat Parti'ye katıldı. Biber, sosyal medya hesabından "Adalet çığlıklarına daha fazla duyarsız kalamazdım" açıklamasında bulundu.
Son dönemlerde hükümete yönelik sert eleştirileri ile haberlerimize konuk olan Arınç’ın yeğeni Biber’in de aynı amcası/dayısı gibi şimdilerde duyarlılığı pek artmış görünüyor. Ne mutlu!
ÖLDÜĞÜMÜZÜ NE ÇABUK UNUTTUNUZ!
Şimdi gelelim, yakın geçmişe kadar ödümüzün koptuğu ama bir süredir de hiç de umurumuzda olmayan bir konuya…
Yaz geldi, açıldık saçıldık. Ne maske kaldı hayatımızda ne kolonya ne sosyal mesafe.
Öpüşmeye de başladık eskisi gibi sarıp sarmalamaya da.
Belli ki çok da özlenilmiş eski alışkanlıklar.
Ancak doyduysanız bir son vermeniz gerekiyor yine.
Çünkü “Covid-19 henüz bitmiş değil!”
Olay gazetesi işte bu başlıkla, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün bu çok önemli açıklamasına yer vermiş 1. sayfasından. Haberde şöyle deniliyor:
“Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaptığı yeni açıklamada, koronavirüs tehlikesinin sürdüğünü söyledi. Örgüt, Covid-19'un ilk ilan edilmesinden yaklaşık 2,5 yıl sonra küresel bir acil durum olmaya devam ettiğini belirtti.
Bağımsız uzmanlardan oluşan Acil Durum Komitesi yaptığı açıklamada, artan vakalar, devam eden viral dönüşüm ve bazı ülkelerde sağlık hizmetleri üzerindeki baskının, durumun hala acil bir durum olduğu anlamına geldiğini vurguladı.
Komite, son iki haftada DSÖ'ye bildirilen vakalar yüzde 30 arttığını ancak büyük ölçüde aşılardan kaynaklanan artan bağışıklık, vakaların hastaneye yatışlardan ve ölümlerden "ayrıştığını" vurguladı.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada, "Covid-19 hiçbir yerde bitmedi" derken, "Virüs bize doğru itilirken, biz de onu geri itmeliyiz" şeklinde konuştu.
BM sağlık kuruluşu, ilk olarak 30 Ocak 2020'de koronavirüs için Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu olarak bilinen en yüksek düzeyde alarm ilan etmişti.”
Lütfen bu bilgilere de kulak asın. Bir gün mutlaka ihtiyacınız olabilir!