Çeşme defterini kapattım. Manisa’ya döndüm. Geçen hafta içinde Kuşadası Davutlar Güzelçamlı’ya gittim. Nizamettin ve İsmail Etyemez’lerin Termal Otelinde Nizamettin Etyemez’le Eylül’de turizmin durumunu sordum. Etyemez yazlıkçılar okulların açılışı ile yerli turizmin sonuna gelindiğini ifade ederek “Bu mevsim yabancı turizmin hareketli günleri Kuşadası yabancı turistlerle dolu. Gemiler geliyor, bizim otelde turlarla dolu. Bir sıkıntı yok”d edi. Bende Mustafa Tatar’la birlikte Kuşadası sahillerinden başlayıp Güzelçamlı’ya kadar bölümü dolaştık. Yazlıklarında kalan tek tük yerli tatilcilerin yerini sahillerdeki otellerde ve plajlarda yabancı turistleri gördük. Gelen turistlerin yaz ortalaması ellinin üzerinde maşallah her biri bizim kurbanlık koçlar gibi etleri butları yerinde. Öyle güzel tatil yapıyorlar ki imrenirsiniz. Denize girerken bile sessiz kimseyi rahatsız etmiyorlar.
Nizamettin Etyemez’in termal otelinde akşamları turlarla gelen turistlerin ne kadar sakin bir şekilde odalarına gittiklerini restoranda problem çıkarmadan yemek yiyişlerini hayranlıkla seyrettim. Sakinlikten hoşlananların tatil yapma zamanı diyorum.
Mustafa Tatar’la Güzelçamlı’ya gittiğimizde Hasan Çoksöyler’le her sefer buluşuyoruz. Güzelçamlı limanında Hasan Çoksöyler yine balıklarımızı hazırlamış. Liman Manisa’dan misafiri Özen’le geldi. Biraz üzerine gittim. Sonra sakinleştirdim. Mustafa Tatar balıkları aldı güzel bir salata ile güneşin batışında Çoksöyler’in balıklarını yedik. İkimizde Manisa’ya döndük. Hasan Çoksöyler Ekim ayının başına kadar Manisa’da olacak. Dün Aydın Benlişen ile birlikte kahvede Hasan Çoksöyler’le birlikte olduk. Konuştuk “ne olacak bu Manisa’nın hali” diye işin içinden çıkamadık.