Uzun süredir ne yazık ki sadece spor müsabakalarından değil, normal hayattan da uzak kaldık. Yaklaşık 2 aydır mücadele edilen bu virüsle ilgili tavsiyeler verecek, ahkam kesecek kişi kesinlikle değilim, ben sadece işin spor camiasına nasıl yansıyacağı bölümündeyim. Takip edenlerin bileceği üzere bu sezonun başından bu yana Manisa WEB TV ekranlarında, Tribün programında gündemi her hafta bazen 1, bazen 2 programla değerlendirdiğimizden ötürü köşe yazılarından da iyice uzaklaşmıştım. Ancak mevcut koşullar artık stüdyoya da girmemize imkan vermediğinden ötürü bu sezonun kalanı ve bundan sonraki süreçle ilgili düşüncelerimi yeniden, eskisi gibi köşe yazısı yoluyla aktaracağım.

GEÇ KARAR

Elbette önce yaptığımız hatadan başlamak lazım. Dünyada bu virüsün patlak vermesinin ardından birçok organizasyon bir şekilde müsabakaları yürütmeye çalıştı. Önce İtalya Ligi’nde bazı maçlar seyircisiz oynandı, ardından Şampiyonlar Ligi’nde seyircisiz maçlar oynanmaya başladı. İngiltere bu konuda ne kadar görmezlikten gelip Liverpool- Atletico Madrid maçının da seyirciyle oynanmasının ardından Premier Lig’i devam ettirme kararı alsa da, Arsenal Teknik Direktörü Arteta ve ardından Evertonlu bazı oyuncular başta olmak üzere birçok sporcuda da hastalığın görülmesi üzerine ligi süresiz erteleme kararı aldı. Bizdeyse kararın alınmasında çok geç kalındı ve ülkemizde de vakalar görülmeye başladıktan sonra lig 1 hafta daha seyircisiz de olsa oynandı. Bunda elbette en etkili unsur virüs krizinin Galatasaray-Beşiktaş derbisinin oynanacağı haftaya denk gelmesi oldu. Sadece derbinin oynanması uğruna diğer branşlardaki ligler de bir haftalık seyircisiz oynandı. Bunun da bedeli Fenerbahçe Bekolu bazı basketbolcuların, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’in virüsü kapması ve maçların oynanmasından ötürü diğer oyuncu veya yöneticilerin de kapmış olma tehlikesi yaşamasına sebep oldu. Maçların oynanmasının hemen ardından liglerin tamamı elbette ertelendi ancak tüm liglerin daha ilk vaka görüldüğü gibi ertelenmesi gerekirdi. Olan oldu, hatadan geç de olsa dönüldü ve en azından çoğunlukta sporcu bu tehlikeden zararsız kurtuldu gibi görünüyor.

LİGLER NASIL TAMAMLANACAK?

Peki bundan sonra ne olacak? Benim de bilgim elbette yazılardan, haberlerden gördüğüm kadar ancak 19 Mart’ta tüm liglerin ertelenmesinin ardından geçen 1 ayı aşkın süreçte vaka sayılarının azaldığı görülüyor. Elbette tedbiri elden bırakmamak lazım ancak biz bu virüsle yaşamayı öğreneceğiz gibi görünüyor; Bu tabii ki benim şahsi düşüncem. Bir aşı, ilaç bulunmasının daha Eylül aylarını belki de yıl sonunu bulacağını varsayarsak bir noktada insanların hayata dönmesi gerekecek. Burada da birkaç gündür gündemde dolaşmaya başlayan “Ligler nasıl tamamlanacak?” sorusu akla geliyor. Hollanda ligleri iptal ettiğini duyurdu bile. Bir yandan da UEFA’nın yerel liglerin Ağustos ayından önce tamamlanmasını istediği haberleri yayıldı. Elbette müsabakaları bitirme zorunluluğu da konulmadı. Ülkelerin ligleri tamamlayamaması durumunda mevcut puan durumuna göre de belirlenebileceği tavsiyesi yapıldı. Ancak burada sadece Süper Lig’den bahsetmiyoruz, ülkemiz içinde Süper Lig, TFF 1. Lig, TFF 2. Lig, TFF 3. Lig olarak 4 profesyonel lig ve elbette alt liglerdeki şampiyonların belirlenmesi önümüzdeki sene oluşacak lig tablosunu da belirleyecek.

ÖNCE İNSAN SAĞLIĞI

Burada öncelik kesinlikle insan sağlığı olmalı, sporcu sağlığı olmalı, virüse karşı önlemler olmalı. Bunlar sağlandıktan sonra ancak spor müsabakalarının, liglerin durumları tartışmaya açık olabilir, önce insan sağlığı. Şu an şehirler arası dolaşım kısmi olarak yasak olduğundan ve elbette virüsü taşıma tehdidinden dolayı riskli olduğundan liglerin bu şekilde tamamlanması imkansız. Bu durumda TFF’nin mevcut şartlar altında liglerin en kısaltma şekilde ve şehir değişimi yaşanmadan bitirilmesini organize etmesi gerekiyor. Birçok yazardan, spor haberlerinden okuyorum; “Ligler Antalya’da tamamlansın” gibi tavsiyeler var. Arkadaşlar, Antalya Haziran dediniz mi nefes alması zorlaşan bir şehir, tempolu maçlarda oyuncuların o sıcakta oynaması çok zor duruyor.

EN İYİ SENARYO

Kulüplere bir şekilde ligler tamamlanacak denmesi için en erken Mayıs’ın başı ya da ortasında haber verilecek ki 1 aylık bir kamp şansları olsun, zaten Kulüpler Başkanı Mehmet Sepil’in 12 Haziran’da liglerin başlayıp, 26 Temmuz’da bitirilmesi planının yapıldığını açıkladı. Bu elbette en iyi senaryo. Federasyonun da yapması gereken lig lig, grup grup takımların hepsini hastalığa karşı test ettirip, sağlık koşullarını sağlayıp, her grubu bir şehre toplayıp maçları hızlıca bitirmek, elbette seyircisiz şekilde. Örneğin; Süper Lig takımlarının tamamı maçlarını İstanbul’da belirlenen 5 statta tamamlar, TFF 1. Lig takımlarının tamamı Afyon’daki tesislerde, TFF 2. Lig takımları İzmir’de 3 statta tüm maçları seyircisiz ve hızlı fikstür şeklinde oynar ve liglerimiz 1 ay içinde sağ salim tamamlanır. Bundan sonraki sezona da sürecin gidişatı yön verir. Bunları organize etmek gerçekten çok zor bir iş değil. TFF bu sağlık, konaklama ve tesis koşullarını organize edebilir ve liglerimiz kimsenin tadı kaçmadan noktalanabilir. Ancak yine Mehmet Sepil’in konuşmalarından maçların tek şehirde oynanmasının mümkün olmadığı görüşü var. Ben buna karşın dediğim gibi liglerin grup halinde şehir şehir ayrılıp hızlıca maçları aynı şehirde, kamp halinde oynaması en basiti. Madem seyircisiz oynanacak, bu durumda ev sahibi ya da deplasman olmanın bir esprisi de yok.

BU KOŞULLAR SAĞLANABİLİR

Dünya uzun süredir görmediği bir tehditle mücadele ederken elbette maç düşünmek, lig tamamlamayı düşünmek çok basit, çok saçma görünüyor olabilir. Ancak bir yerden, bir şekilde normalleşmeye başlamamız, bir şekilde adapte olmamız ve bir şekilde hayatın akışına devam etmemiz gerekiyor. Bu maçların başlaması da, psikolojisi bozulmuş, sosyallikten uzaklaşmış herkesin biraz daha normalleşmesine yardımcı olacak önemli bir konu olacak. Ancak defalarca dediğim gibi, öncelik insan sağlığı, öncelik o sporcuların, takımların sağlığı. Bu koşullar sağlanabilir mi? Evet. Ha eğer ki sağlanamıyorsa, hiçbir maç insan canından önemli değil. İptal mi ediyorsunuz, ligleri bu şekilde mi noktalıyorsunuz o zaman tartışılır. Kimsenin canı yanmasın, bu pandemi daha da çok yayılmasın, bu tek dileğimiz. Sağlıklı kalın, olabildiğince evde kalın dostlar.