Kara para aklama, vergi kaçakçılığı, fon dolandırıcılığı, karanlık işlerde bir araç olarak kullanılan sosyal medya fenomenleri… Aklımızın hayalimizin almayacağı milyarca liralık yasadışı bir para akışından bahsediyoruz.

Duyduklarımız, aynı televizyon dünyasında hayranlıkla(!) izlenen mafya dizileri gibi. Son dönemde karanlık insanların kirli işlerini, kara para aklamanın yollarını gazetecilerin korkusuzca olayların üstüne gidip o karanlık dünyayı ifşa etmesiyle öğreniyoruz. Her biri skandal...

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın her gün bir çeteye, suç örgütüne, uyuşturucu kartellerine ve daha sayabileceğim operasyon haberleri düşüyor. Bu operasyonlar elbette çok önemli. Her gün bu haberleri okuduğum için de ayrıca şaşırıyorum ve şunu soruyorum kendime… Sistem hangi ara  bu kadar yozlaştı? Resmen suç örgütlerinin merkezi gibiyiz!

Bu korkunç tabloyu neyle açıklayabiliriz ki? Politik, ekonomik, yozluk, yoksulluk açısından mı ele alalım? Yoksa ahlaki çöküntüden mi ele alalım? Mafya dizileri demiştim, ülkemizde onlarca benzer içerik üretiliyor. Diziler toplumun aynası olarak görülüyorsa, vah bizim halimize! Takım elbise giyen, lüks araçları altında, ellerinde veya bellerinde silahları olan maço karakterler, sürekli ezilen, kendi hayatlarını yaşamalarına izin verilmeyen kadınlar, şiddetin her halini yaşamaları, “erkek annesiyim ben” cümlesinin arkasına sığınan anne karakterleri… Daha sayabilirim ama say say bitmez bunları. Tabii, bir de görgüsüzce yaşamlarını eklemeden olmaz.

Ülkede yozlaşmışlık almış başını giderken bunun sorumlusu diziler diyemeyiz. İsteyen izler, istemeyen izlemez, kime ne. Asıl tehlike, o dizilerde gördüğümüz gibi gerçek hayatta da toplumun belli bir kesimi yukarıda dediğim şeyleri sıradanlaştırıyor. Şiddeti, maçoluğu, kadınların ezilmesini… Bir de sosyal medyanın etkisiyle insanlarımız kolay para kazanma hırsına kapılıp lüks yaşamlara özenirken etik, hak-hukuk gibi kavramları görmezden gelip, o suç şebekelerinin ağına çok kolay düşebilirler.

Çürümüş bir topluma evrilmemek için hukuk, liyakat, etik, eğitim gibi kavramlar çok önemli. Ekonomi bir şekilde düzelir geçim derdi bir şekilde giderilir ama yozlaşmışlık, cahillik ve avamlık dediğimiz şeyler toplumun içine bir kere sindi mi, bir kere onu içselleştirdiler mi geri dönüşü çok zor olur. Bu durumda gelecek nesillerin kaybı anlamına gelir. Gelecek nesilleri kaybetmek istemiyorsak yukarıda bahsettiğim liyakat, hukuk, etik, eğitim gibi kavramlara önem vermemiz gerek!