Çin’in Vuhan kentinde kendini belli etti. Virüs hayvanlarda vardı insanlara hayvanlar tarafından geçtiği söyleniyor. Yarasa yedikleri için virüsü aldılar denildi oysa Çin’de yıllardan beri bu tür canlılar yeniliyordu peki noldu da bu duruma gelindi? Uzmanlar anlatıyor, insana da geçen bu virüs insan vücudunda evrim değiştirdi daha önce vücutta ölen, vücuttan atılan, yok edilen bu virüs evrim değiştirerek kendine yaşama ortamı oluşturdu insanın mücadele edemeyeceği en zayıf yerinde akciğerlerde bu ortamı sağladı.
İnsanı en kolay nasıl öldüreceğini de bu arada öğrenmiş; silah kullanmayı bilmiyor, zehir üretemiyor böyle bir özelliği yok. Boğarak öldürüyor. Hava alıp vermeyi bilhassa temiz havayı sağlayan nefes ile bu eylemi yapan ciğerlerimiz bu eylemini işlevini yapamazsa boğuluruz, işte bunu yapıyor. Virüs bizi boğuyor. Çırpınarak, tıkanarak, debelenerek, gözlerimiz ve kulaklarımız patlayarak, yutkunamayarak, ölüyoruz.
Virüsün bi özelliği daha var yaş gurubuna göre etkisini ayarlıyor yani 60 yaş üzerindeki insanların canını zaman olarak önce alıyor bu yaştan aşağıya doğru süre uzuyor. Yaşlılar riskli. Hem taşımada hem ölümde.
Bu andaki ölüm çok kısa olmasına rağmen bize 14 günlük bir müddet tanıyor. Ama bunun karşılığında insandan insana çok çabuk geçiyor bulaşıyor. Belki de bugüne dek bu kadar çabuk bulaşan bir virüse rastlanmamıştır.
Aşı, ilaç gibi iyileştirici unsurlar yok, bulunamadı ama bu arada en önemli, etkin olanı temas etmemek. İnsanlar birbirleri ile temas etmeyecekleri gibi bir araya da gelmeyecekler. Topluluk, grup, kalabalıklardan uzak duracağız.
Manisa Özel Huzurevi Vakfı, Biz önce temas tedbirini aldık yani kapılarımızı kapattık kimseyi içeriye almadık bir nevi kendimizi insanlardan tecrit ettik. Ne yaşlı yakınlarını içeriye aldık ne de yaşlılarımızı dışarı bıraktık. Yaşlı yakınlarımıza bu duyuruyu vatsap hattı ile sağladık. Ne yazılı basın, ne sosyal medya, ne de televizyon kanalımız olmadığı için kendi imkanımız olan akıllı telefonlar ile yaptık. Bu konuda her seferinde rahmet ile andığım Steve Jops’a bir kere daha Allah’tan rahmet diliyorum.
Sırt tulumbamız vardı resmi kurumların kullandığı çeşitli dezenfektan maddelerini kendi imkanlarımız ile öğrendik, aldık ve sırt tulumbamız ile binamızı tepeden aşağıya yıkayarak dezenfekte ettik, bunun sürekliliğini sağladık.
81 yaşlımız var bu yaşlılarımıza sakinlerimize hizmet eden biri müdür olmak üzere 3 sosyal hizmet uzmanı hanım çalışanımızın yanında 5 hemşire, 13 özel yaşlı bakım uzmanı, 4 temizlik görevlisi, bir büro elemanı, tüm bu çalışanlarımızın yanında bu olay Çin’de başladığında bize kadar geleceğini bütün dünya gibi hiç aklımıza getirmemiştik. Buna rağmen yaşlılarımızın sağlığı için İşyeri hekimi olarak ortopedi doktoru, psikiyatrist, olmasına rağmen nöroloji uzmanı ile anlaşma yaptık ayrıca psikoloğumuz bünyemizde çalışıyordu.
Yakın zamanda bünyemize kazandırdığımız pratisyen doktorumuz da oldu. Acil vak’alarda doktor sevki ile duvar komşumuz olan Celal Bayar Üniversite Hastanesi’ne refakatçi hemşire eşliğinde yaşlımızı tedavi amaçlı gönderiyoruz. Sağlık açısından yaşlılarımıza yerinde, anında, sağlıklı müdahale ile konforlu bir hizmet veren sağlık ekibimiz de var.
Sakinlerimize hizmet veren çalışanlarımıza hergün temas etmeme eğitiminin yanında nasihat veriyoruz. Bunu sürekli hergün yapıyoruz televizyonlardaki haberleri aktarıyoruz, anlatıyoruz. Çalışanlarımızı işbaşı yaptıklarında kapı girişinde ateşlerini ölçerek kontrollerini yapıyoruz. Bu ateş ölçmeyi yaşlılarımıza gün içerisinde sıklıkla yapıyoruz. Test için kit aradık ama henüz yaygınlaşmadığını sağlık bakanlığı tarafından şehirlerimize yeni yeni gönderilmeye başlandığını öğrendik, test edecek herhangi bir materyalimiz yok, ama zaten yok.
Virüse karşı 81 yaşlımızı, 27 çalışanımızı korumak için yapabileceklerimiz bu kadardan ibaret. Ha bir de tabii “Allah’a emanet olun” diye her sabah göreve başlamadan ve akşam görev bittikten sakinlerimizi nöbetçi çalışanlarımız hemşirelerimiz tarafından odalarına yerleştirdikten sonra dua ediyoruz. Tedbir bizden takdir Allah’tan. Bu yaptıklarımızdan fazlası varsa açıkcası biz bilemiyoruz.
Bayramlarda protokol tarafından ziyaret ediliyoruz, bazı özel günlerde, etkiliğe yine onlar tarafından katılımlar oluyor, Ramazan ayında iftar programı da yapılıyor, arada bir yaşlılarımız protokol tarafından ziyaret de ediliyor basına da yansıtıyorlar. Tabii memnun oluyoruz.
Virüs vak’asında: Yaşlılar ve yaşlılara hizmet veren bizler baş başa kaldık. Yaptıklarımızı deneme yanılma metodu ile uyguluyoruz.
Doğru mu uyguluyoruz? Daha yapılacaklar var mı? Dezenfektan, maske, fırsatçıların elinde daha ne var ne yoksa bulabiliyor muyuz, alabiliyor muyuz? Az mı yaptık, yoksa yeterli mi yapıyoruz? Bilemiyoruz.
“Sitemim var dediğin” bu mu? Budur.
Yardım eli, Devlet: Karanlık bastığında çıkan yıldızlar gibidir.
Işık olur, yönlendirir, yol gösterir, destek verir, moral olur, arayıp soran olur.