Bugün 30 Ağustos… Türk tarihinde önemli bir dönüm noktasının yaşandığı tarih…

19 Mayıs 1919 yılında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’dan yaktığı kurtuluş meşalesi, bir milletin küllerinden doğuş destanının da yazılması anlamını taşıyordu.

Dört bir yandan düşmanla çevrildiği yetmezmiş gibi içerideki hainlerin de kuyumuzu kazdığı dönemlerde, Atatürk’ün dirayeti, bağımsızlık uğruna ölüme meydan okuyan vatansever halkın güçlü duruşu, rüzgarın yönünü tersine çevirdi.

İşte bu sürecin zirve noktası ise, 30 Ağustos 1922 tarihiydi. Bu tarihten 4 gün öncesinde, 26 Ağustos’ta, yani Türklere Anadolu’nun kapılarının açıldığı tarihin yıldönümünde Büyük Taarruz başlamıştı.

30 Ağustos günü ise kesin zafer ilan edildi. 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonunda, düşman ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarılarak Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ateş hatları arasında, bizzat Zafertepe’den idare ettiği savaşta, tamamen yok edilmiş veya esir edildi. Anadolu’daki Yunan kuvvetlerinin yarısı imha veya esir edildi, kalan bölümü ise üç grup halinde çekildi. Bu durum karşısında Çalköy’de yıkık bir evin avlusu içinde Gazi Mustafa Kemal Paşa, Yunan ordusunu takip etmesi için Türk ordusuna o tarihî “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdi.

Süreç, 9 Eylül’de düşmanın İzmir’den denize dökülmesine kadar devam etti ve Türk’ün bağımsızlığı bir kez daha kesinleşti.

Anka kuşu misali küllerinden doğan bu milletin 30 Ağustos’u kutlu olsun. Rabbim tekrarını yaşatmasın demekle birlikte, eğer o duruma düşülürse, Türk’ün aynı destanı yazacağından da kimsenin şüphesi olmasın…