6 Şubat 2023 tarihinde, büyük bir felaket yaşandı.
Milyonlarca insan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatlarının unutulmayacak bir sabahına uyanmak zorunda kaldı. İlk deprem sabaha karşı 04.17’de meydana geldi. Ardından aynı gün saat 13.24’te ikinci depremi yaşadılar…
Tarihe “asrın felaketi” olarak geçen o kara günde Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Elazığ ve Hatay yerle bir oldu.
Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen acısı ilk günkü gibi taze.
Her yerde yıkılan binalar, moloz yığınları, sürekli artan ölü sayıları, enkaz altında çaresizce kurtarılmayı bekleyen insanlar… Yaşadığımız deprem felaketi kelimelerle ifade edilemeyecek kadar derin bir iz bıraktı hepimizde.
Kayıplar, depremin izlerini hala ilk günkü gibi yüreğinde taşıyan vatandaşlarımız, sevdiklerini kaybetmenin acısı, geçmişi kucaklayan tarihi yapılar ve her biri birbirinden güzel kentlerimiz ne yazık ki artık bir enkaz.
Resmi verilere göre en az 53 bin kişi depremde hayatını kaybederken, milyonlarca insan evsiz kaldı, doğup büyüdükleri kenti geride bırakıp terk etmek zorunda kaldılar.
Deprem bir doğal afet ama depremin Türkiye’nin gerçeği olduğunu hepimiz biliyoruz.
Yaşanan onca acının, kayıpların, yıkılan evlerin sorumluluğunu alan tek bir insan var mı? Ben size cevabını söyleyeyim, “Hayır, yok!”
Yerle bir olan şehirlerimizin halini gören var mı? Yaralar sarıldı mı? Bu sorulara da hayır cevabını veriyorum…
Üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen deprem bölgesindeki sorunlar hala devam ediyor.
İnsanlar, resmen kaderine terk edildi.
Binlerce kayıp verdik, şehirlerimiz yerle bir oldu ama maalesef ki yaşanılan şeylerden ders almış değiliz…
Ben artık yaşadığımız her şeye sadece “çok yazık” diyorum. Çünkü bu ülkede canımızın bir kıymeti yok!