Yerel seçimlere 68 gün gibi bir süre kaldı.
Adaylar netleşmek üzere. Kimi parti büyükşehir, merkez ilçe ve ilçe adaylarını açıkladı, kimi partilerde de aday isimlerinin belirlenmesi için geriye sayım başladı. Seçim heyecanı var mı derseniz, bana göre adaylar ve partiler dışındaki kesimde pek yok gibi. Sandığa gidecek seçmen partiye ya da aday isme göre oyunu atacak, görevini yapacak. Belediye başkanının yanında meclis üyelerini de belirleyen yerel seçimlerde seçmen tercihini farklı da yapabiliyor. Belediye başkanı için A partisine oy verirken, meclis üyeleri için B partisini tercih edebiliyor. Bunu seçim sonuçları ortaya koyuyor zaten. O yüzden güçlü isimlerle seçime giden partinin şansı her zaman daha fazla oluyor. Bunun örneklerini geçen yıllarda yaşamıştık. Son zamanlarda kullanacağı oyun rengi belli olmayan çoğu kişi, bu dediğim konuya dikkat çekiyor. Bakalım, sandık başına gidecek seçmenin oyuna göre sonuçlar nasıl olacak, günü geldiğinde göreceğiz.
Yerel seçimlerin bir de muhtar boyutu var tabii ki. Sandıktan çıkan isimle, her mahallenin muhtarı belirleniyor. Bu yıl muhtarlarda bir aday enflasyonu var. Bir mahallede neredeyse 8 kişi muhtarlığa aday. Bence, maaş olarak verilen asgari ücret bu kadar adayın olmasında en büyük etken. Yıllar öncesi muhtarlar her işi yapardı ama maaşları yoktu, düzenledikleri matbu evraklar için makul bir ücret alırlardı vatandaştan. E devlet üzerinden her iş halledildiği için, şimdi muhtarların öyle çok iş yükü yok ama, bir asgari ücret kadar maaşları var. Çoğu muhtarın belirli bir işi olduğu için, bu maaş onlar için ek gelir gibi birşey oluyor, o yüzden son zamanlarda birçok isim 'Ben de adayım' diyerek ortaya çıkıyor, projeleriyle hem de. Bana da, yerel seçimlerde aday olan herkese başarılar dilemek düşüyor.
Sandığa gidecek seçmeni etkilemek için projelerini bir bir açıklayan belediye başkan adaylarına gelecek olursak. Kiminle konuşursam hemen herkesin söylediği aynı. "En başta başıboş sokak köpekleri, otopark, trafik ve çöp sorununa ikna edici proje ortaya koyacak olan adaya oyum" diyorlar. Belediye başkan adaylarına göre ise bunlar en kolay çözülecek sorunlar gibi görülüyor, o yüzden değişik projelerle seçmenin dikkatini çekmek istiyor. Basit düşünen, basit oynayan aday, seçmenin oyunu alır bu seçimde. Güzel projelerinin yanında seçmenin şikayet konusu olan sorunlarda çözüm üretenler başkanlık koltuğuna oturur.
Şimdi, kesin adayların tamamının belirlenmesini bekliyor seçmen. Sokak sokak ev ev doşarak projelerini anlatacak, kendini tanıtacak adaylarla ilgili kararlarını netleştirecek bu süreçte. Her ne kadar başkan kim olursa olsun desek de, seçim sandığının başına gittiğimizde yönetecek ismi belirleyecek olan bizleriz. Kim, yaşadığımız yerin konforunu her yönden arttıracağının güvenini verirse, işte o adaya koltuğu vereceğiz. O yüzden aman ha sokak köpekleri, otopark, trafik, çöp sorunu lafta çok basit, çözülür deyip geçmeyin.