29 Ekim 2023 Pazar günü, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı tüm yurtta büyük bir coşkuyla kutlandı.

Cumhuriyet’in bizim için ne kadar kıymetli olduğunu ve Cumhuriyet’e sahip çıkacağımızı hep bir ağızdan haykırdık. 100. yıl için yapılan marşlar, fener alayları, konserler… İşte Cumhuriyet tam olarak böyle kutlanmalıydı… Kutlandı ama eksikler yok muydu? Elbette vardı. Gönül isterdi, herkes bu coşkuya ortak olsun. Çünkü bugün buradaysak Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun en büyük armağanı olan Cumhuriyet’e borçluyuz. Cumhuriyet olmasaydı karanlık bir ülkenin baskıcı rejimin içerisinde kaybolmuş vatandaşlar olacaktık. Bugün neye sahipsek, Atatürk sayesinde…

***

Bağımsızlığın sembolü Cumhuriyet, en büyük bayramımız oldu. Yurdun dört bir yanında 7’den 70’e herkes sokaklara döküldü, her yerde bayrağımız dalgalandı, balkonlar, pencereler, caddeler kırmızı beyaza büründü.

Cumhuriyet karşıtlarına cevap olarak Türkiye’nin dört bir yanından başkente gelen binlerce vatandaş Anıtkabir’e akın ederek Ata’sına koştu. Bu ülke için hala umudum var… Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve bu ülkenin her karış toprağına sahip çıkıp kenetlendiğimiz için.

Milyonlarca vatandaş Cumhuriyet karşıtlarına ciddi bir mesaj verdi: “Cumhuriyet sahipsiz değildir. Biz Atatürk’ün evlatları olarak hep buradayız ve bu ülkenin değerlerine sahip çıkacağız.”

Gün boyu hep bir ağızdan sloganlar atıldı, marşlar söylendi. Cumhuriyet sonsuza kadar yaşayacak ve biz Atatürk’ün izinde Cumhuriyet’in ışığında hiç durmadan yürüyeceğiz. Bu ebedi sevgi, özlem ve bağlılık hiç bitmeyecek!

Unutmayın, bu memleket bizim! Ve evet 29 Ekim’de de milyonlarca insanımızın verdiği mesaj gibi ben de diyorum:  “Biz varız. Bu ülkede vardık, varız ve hep var olacağız.”

Sonsuz şükran, sevgi ve minnetle haykırıyoruz: “Bu Cumhuriyet bizim, hepimizin. Yaşasın Cumhuriyet!”