Bu hafta, Manisa çöpünün serüvenini üç bölüme ayırarak anlatmaya çalışacağım.

Birinci bölüm çöplüğün oluşu.

İkinci bölüm çöpün dert ve pert oluşu.

Üçüncü bölüm yol buluşu.

1-ÇÖPLÜĞÜN OLUŞU VE TOPLANIŞI. (2009-2014)

Biz atarız sen zahmet etme, ekmeği akşamdan alırız okul çıkışında, bakkal çakkal işimiz olmaz olsa da nöbetleşe hallederiz biz onu. Önceleri bozuldu, sonraları o bize iş buyurdu. Ahbap olamadık bir türlü, duymadık salağa yattık her türlü, uzattığında, çöpü de atmadık, ta ki sıkı yönetim askerleri gelip bizim eve baskın yapana kadar oturduk. Sonra biz de çıktık iki sokak ötede çatı katına taşındık.

Sonra öğrendik ki Nişantaşında bi kaç meşhur artizle komşu olmuşuz. Bununla daha çabuk anlaştık. Burada çöp bacamız vardı mutfağın penceresinin yanında bacadan salladın mı altta toplanıyor bodrumda, gerisi Kapıcı Cafer'e kalmış.

İstanbul da talebeliğimizde tanıdık kapıcılığın ne olduğunu. Bizim Manisa'mızda asansörlü apartman bile yok. O zamanlar değil ki kapıcı olsun. İlk çizdiğim projede imar yönetmeliği; beş kata asansör boşluğu koy, altı kata asansör, dört kat yapacaksan tabana kuvvet diyor.

İstanbul; çoğu apartmanlarda kolaylık olsun diye çöp bacası yapılıyor. Olmayanlarda kapıcı her sabah kapıdan çöpü alıyor.

"Bu şehr-i Stanbul ki bî misl-ü bahâdır.

Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır."

Gençlik, umrumuzda mı çöp möp? Ama doğmadan önce de varmış doğduktan sonra da. Hayatın vazgeçilmezi. Hadi topladık nereye atacağız? 20 yaşında gençken biliyorduk, yere veya biyerlere atılmayacağını şimdi olduk 75 hala hem yere hem biyerlere atılıyor. Yere atılmaya her yerde devam ediliyor da, toplanıp biyerlere Manisa’da atılmıyor.

Çok zaman toplaması bile dert.

Spil’in yamaçları Manisa'nın eski mahalleleri Doğudan batıya Sarabat’tan Lalapaşa’ya kadar, daracık sokaklar traktör girmiyor diye belediyenin eşekleri var buralarda, karın tokluğuna çalıştırılıyor, mahalle aralarında çöp topluyor eşeklerin semerlerine bağlı iki yana sarkıtılmış küfelere dolduruluyor. Kayıtlı her biri; yem torbası, nalbant parası, yulafı, arpası, taa 2009 yılına kadar böyle gelmiş böyle gitmiş. Cengiz Başkan ufacık traktörler satın aldı, oyuncak her biri, arkalarına lanca gibi büyük kovalar monteledik, eşekleri emekli ettik. Hatta tören dahi düzenledik. Plaket veremedik ama… Traktörler marşa basınca eşekleri hayvan barınağına misafir ettik.

Tüm bu tantana akşam yediklerimizi sabah ürettiklerimizi ne yapacağız derdinden. Bizim dışımızdakiler şehirden kente dönüştükleri için çöpü de dönüştürmüşler.

Biz:

Çöp; Kibarca katı atık diye adını değiştirdik ama ne evsafını ne de yerini değiştiremedik. Manisa M.Ö. Çöpü'nü Bozköy Deresi kenarına döküyordu, şimdiki Tevfik Lav Spor Tesislerinin olduğu yere. Ancak benim buraları tanıdığımda çöpün az da olsa kalıntıları kalmıştı. Şimdi üç katlı güzel, bahçeli evlerin olduğu 75. Yıl mahallesine, Migros'un bulunduğu alandan dere boyunca Cumartesi Kapalı Pazaryerine kadar çöpler yayılıp giderdi.

Bozköy Deresi o zamanlar yatağında akmaz çakıllı yapısı olan zeminini uyanık inşaatçılar beton karmak için çakıl malzemesi olarak traktörlere at arabalarına kürekle doldururlardı. Top mermisi düşmüş gibi oyuk oyuk olan dere yatağı kış geldiğinde derenin suyu oyuklara dolarak ve dolanarak yönünü değiştirirdi. Bozköy Deresi yatağının yakınında zeytinliğimiz var, dere yatak değiştirdikçe bizim zeytinlerin her yıl bir kaçı dereye kurban edilirdi. Son kalan birkaç ağacın zeytinlerini toplamaya giderdik rahmetli babamla.

Daha sonra DSİ Bozköy Deresinin yatağını düzene koymak için yatağını ıslah ederek sadece Manisa tarafına Tevfik Lav’ın tribünlerinin olduğu yere, su taşkınlarını önlemek için yüksekçe kırkbeş derece eğik taş duvar ördü, Ayrıca, bu bölgede yakın zamana kadar aşağı yukarı  30-40 yıl öncesi Migros'un yerinde belediyenin asfalt plent şantiyesi vardı. Dumanı ortalığı boyar, havayı boğardı.

Çöp daha önce taşındı Turgut Özal Mahallesine, sonra asfalt plenti de. Dağlar kadar oldu sıkıştırıldığından mı? Sıkıntıdan mı? Zaman zaman patladı. Yandı duman dumana. Turgut Özal'dan taa Bozköy'e kadar gitti, hem kokusu hem dumanı. Politik malzeme oldu seçim zamanları.

Tarih her zaman yazılmaz tarih yazan da her devirde bulunmaz. Anlatmayayım beş sene içinde geçenleri,Turgut Özal Muhtarı İsmet anlatsın yaşadığı günleri.

Nasip bugüneymiş, bu iş de Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün'e nasipmiş.

Kentsel dönüşümü hala yaptırmadılar ama çöpün dönüşümünü yapıyoruz. Modern bir katı atık bertaraf tesisini hayata geçiriyoruz.