Bugün itibariyle sonbahara girdik… Evet, mevsimler kaymış olsa da ay itibariyle sonbahardayız.

Yazın sıcaklığı bir nebze de olsa kırılacak artık. Şikayet etmek gibi olmasın ama sıcaklardan bir hayli bunaldık çünkü.

Kendine özgü bir kokusu vardır sonbaharın. Azalan güneş ışınları ve ağaçların yapraklarını dökmesi, ayrıyeten dallarda kalmış ve çürümüş meyvelerin kokuları, bunun başlıca nedeni olabilir.

Bakteri ve mantarların ayrışmasıyla geosmin ve asetik asit gibi kimyasallar sonucu sonbahara özgü koku yayılır.

Ne sıcak, ne soğuk ama soğuğa yönelişin habercisi. Sararan, havada uçuşan yapraklar… Hazanın ta kendisi.

Kış hazırlıklarına da başlandı şimdi. Tarhanalar, konserveler, salçalar, odun kömür istifi, soba temizliği…

Doğada hakim olan renkler ise sarı, turuncu ve kahverengi.

Değişen hava koşulları sonucu hastalıklar da kapımızda. Aman dikkat edelim orta yolu bulmak biraz zor. Soğuk mu sıcak mı derken bir bakmışız hasta olmuşuz.

Baharın keyfini çıkarın, ama sağlıklı olarak… Kalın sağlıcakla…