2024’ün ilk mesai gününde İstanbul’da çekilen bir fotoğrafı sosyal medyada görmüşsünüzdür. Karede herkes mutsuz ve yorgun olduğu için bir tane bile gülen insan yok.

Neden bu insanların yüzü hiç gülmüyor? Neden bu kadar karamsarlar? Neden hep öfke içindeler? Neden en ufak bir gerginlikte birbirlerine şiddet uygulamak için fırsat kolluyorlar? Bunları hiç düşündünüz mü?

Biz içinde yaşadığımız için bu “mutsuzluk” halini fark edemiyoruz sanırım.

Mutsuzluk, adeta bulaşıcı bir hastalık gibi hızlıca yayılıyor. Mutsuzluk, bütün virüslerden daha tehlikeli.

İnsanlar artık geleceğe dair tek bir umut kırıntısı bile taşımıyor.

İşin acı yanı bazıları bu duruma inanmıyor ve anlamıyor.

**

Gelir dengeleri şaşmış, insanlar geçim sıkıntısı çekiyor… Ancak kimseye, insanların “geçim sıkıntısı” denen şeyi bile geride bırakıp yaşam sıkıntısı içine düştüklerini anlatamazsınız.

İnsanların randevu bulamadıkları için hastane kapılarında süründüklerini, okumak isteyen çocukların imkânı olmadığı için okuyamadıklarını anlatmakta zorlanırsınız. Robot gibiyiz. Kısır döngüye dönen bir hayatımız var. İş-ev arasında süren bir döngü… Bunu insanlara anlatabilir misiniz? Hiç sanmıyorum. İnsanların yaşamının bir güvencesi olmadığını, insanların neden adalete güvenmediklerini de açıklayamazsınız.

Herkes bu ülkedeki insanların mutsuz olması için ellerinden geleni yapıyor… Yukarıda anlattığım şeyleri hiçbir zaman anlamayacak olan insanlara, bizleri nasıl mutsuzluğa sürüklediklerini nasıl anlatacaksınız ki?

**

Şunları da kolay kolay anlatamayız: İnsanlarımız yüksek enflasyonun altında can çekişiyor.  Birçok insan emeğinin karşılığını alamamaktan şikâyetçi…

Medya zaten bu karamsar tabloya zaten yeterince katkı sağlıyor.

Televizyonlar, haber siteleri, gazeteler insanların ruh sağlığını bozacak haberleri “abartarak” veriyorlar.

Her gün cinayet, kan, intihar, aile faciaları ve daha neler neler…

İşte insanımız sabahtan akşama kadar bunları izliyor ve okuyor. Buna bir de politikada yaşanan şeyleri ekleyelim.

Yani hepimizin omzunda bir yük var. Taşıyamıyoruz artık.

Böyle bir kaos ortamında insanların yüzü gülebilir mi?

Oysa güzel ülkem ve insanları böyle bir kaos ortamını hak etmiyorlar. Bir an önce toparlanmamız dileğiyle…