Manisa Ovası’nın hiç şüphesiz en önemli tarım ürünü…

Çiftçilerin göz bebeği, bütün yıl boyunca emek verdikleri ve ekmek yiyecekleri bir mahsul… Evet, Sultani çekirdeksiz üzümden bahsediyorum.

İstesem rakamsal bilgiler de yazardım buraya fakat derdim o değil. Onları internete girdiğinizde rahatlıkla bulabilirsiniz. İşte hangi yıl kaç ton rekolte çıkmış, hangi yıl kaç para fiyat açıklanmış, hangi yıl ne kadar ihraç edilmiş… Bunların hepsi sanal ortamda var.

Ben buna değinmekten çok bu yıl yaşananlara bakmak istiyorum ilk etapta.

Basit bir örnek vereyim size, köy evlerinin bahçelerinde bulunan bir asmaya denk geldim geçenlerde… Abartısız söylüyorum, bırakın bir salkımı, bir tane bile üzüm yok asmada. Sahibine sordum geçen yıl nasıldı diye. Yedikleri hariç, 25 kilograma yakın da pekmez yapmışlar.

Bunu niye anlatıyorum, ev önündeki bir asma bile hava şartlarından etkilenip o hale geldiyse, ovadaki üzüm bağları da çok iç açıcı değil maalesef.

Yine üzüm bağları olanlardan duyduklarımız da beni doğrular nitelikte.

Bütün bunların arasında hasat da başladı. Fiyat konusunda çeşitli söylemler, istekler, öneriler var.

Üretici adına ziraat odaları Manisa’nın plakası olan 45’ten yola çıkıp 45 TL talebinde bulundu. Ancak siyasilerden 60 TL olsun diyen var, 65 TL olsun diyen var.

Tabi bu konuda son sözü iktidar kanadı söyleyecek. Amma bakanlık aracılığıyla, amma Cumhurbaşkanı bizzat kendisi açıklayacak. Ha tabi birkaç yıl önce olduğu gibi TMO’nun sessiz sedasız internet sitesi üzerinden açıklama ihtimali de var ama ben bu ihtimali oldukça düşük görüyorum.

Fiyatı ne olur bilmem, ama bu girdi maliyetleri karşısında, bu akaryakıt fiyatları karşısında, bu hayat pahalılığı karşısında çiftçiyi ezdirmek doğru olmaz.

İlla ki yukarısı bu durumun farkındadır, ve gerekeni yapacaktır. Ancak bu yıl yaşanan afetleri, çiftçinin başına gelenleri düşününce, gerekenden biraz daha fazlası yapılmalı diye düşünüyorum.