Şu andaki virüs süreci yaşanmıyor olsaydı, kimbilir ne planlar yapıyor olacaktık. Yaz mevsiminin kendini iyiden iyiye hissettirdiği bugünlerde brakın plan yapmayı, içinde bulunduğumuz durumu bile yönetemeyecek duruma geldik. Sadece ve sadece sağlıklı kalmak ve hayatımızı devam ettirmek için zaruri ihtiyaçlarımızı karşılamak önceliğimiz. Çevremi gözlemlediğimde hemen herkes bu ruh hali içinde.
Maviliklerde buluşacağımız güne az kaldı biliyorum. Mesele lüks otellerde tatil yapmak, kafe barlarda müzik eşliğinde dans etmek değil benim için, zaten hiçbir zaman böyle bir beklenti içinde olmadım. An itibarıyle bana nasıl geldiyse öyle keyfini çıkarmasını bildim. Bu bir Alaçatı akşamında güzel bir mekanda da oldu, Sığacık”ta evden kafe bar restorana dönüştürülmüş çok güzel bir bahçede de.
Ben bir hava elementi kova burcuyum ama, nedense su beni hep çekmiştir. Dağ havası ve deniz havası ikisi de benim için vazgeçilmez. Bugünlerde bu ikisinin de özlemi çok ağır basıyor bende. Eminim herkeste de böyle. Özgürlüklerimizin kısıtlandığı bir dönemden geçiyoruz, tabii ki de hiç kolay şeyler yaşamıyoruz. Biliyoruz ki bu günler de geçecek, sabrettiğimiz birçok şeyde şükredeceğimiz günler gelecek. Biraz daha sabır ve sağlığımıza dikkat.
Geçtiğimiz yıl o kadar çok gezmiştim ki, beni gören herkes ilk olarak bunu dile getirmişti. İyi ki de gezmişim diyorum bu yılla kıyaslayınca. Bu yıl tabii ki durum biraz farklı hem salgının seyri hem de işim nedeniyle. Yeter ki şu virüs salgını bitsin, güzel günler geri gelsin. Biliyorum hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama, en azından sağlığımızla ilgili tedirginlikler son bulunca her şeye adapte olmak bence kolay. Zor olan, belirsizlikler içerisinde özgürlüğümüz kısıtlanmış bir halde yaşamak.
Ramazan Bayramı sonrası 1 Haziran”dan başlayarak kısıtlamaların yavaş yavaş kaldırılmasını gerçekten yürekten çok istiyoruz hepimiz. Yapacaklarımızı kağıda dökmesek de bir liste olarak kafamızda belirledik bence. Eminim ki o kadar basit ve küçük şeyler isteklerimiz. Bir deniz kıyısında, dalgaların sesini dinlemek ve o mis gibi deniz kokusunu doyasıya içimize çekmek. Beni m ilk sırada bu var. Sabırsızlıkla bekliyorum güzel insanlarla birlikte maviliklerde buluşmayı.
İçimizdeki karamsarlığın yerini rengarenk gökkuşağına bırakması, gelecek güzel günlerde hayatın içinde sevgiyle ve ahengimizle yer alacağımız sağlıklı günlere kavuşmak dileğiyle, sevgiyle kalın.