Türkiye 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta seçim sürecini yaşadı…

14 Mayıs’ta cumhurbaşkanını ve parlamentoyu belirlemek adına sandığa giden seçmen, cumhurbaşkanını ilk turda belirlemedi.

Bunun üzerine 28 Mayıs’ta bir kez daha sandık kurdu ve iki adaydan birisi seçimi kazanarak göreve başladı…

Her neyse o dönemi geride bıraktık ancak bir yıl dolmadan bir seçim daha yolda… O da yerel seçimler…

Normal takviminde yapılması durumunda 31 Mart 2024 tarihinde sandık başına gideceğiz Allah nasip ederse…

Kulisler şimdiden hareketlenmeye başladı… Sağdan soldan istifa haberleri geliyor.

Yerel yönetici olmak isteyenler mevcut görevlerini bırakıp yarış için hazırlık yapmaya başladı bile…

Tabi herkes birbirine aynı soruları soruyor. İşte ne bileyim; ittifaklar sürecek mi, mevcut başkanlar göreve devam edecek mi, kim kazanır kim kaybeder? Falan filan.

Sürecin ekim-kasım gibi daha da hareketlenmesi beklentisindeyim.

İttifaklar, aday adayları, daha net olacaktır o döneme doğru.

14 Mayıs’a göre oluşan iki bloktan bir tarafta işler gayet yolunda görünüyor. Tartışma yok, görev tanımları belli, izlenecek yol belli.

Diğer taraf, seçim döneminden bu yana çalkantılı. 14 Mayıs öncesinde de karışık olan o blokta işler, seçimin kaybedilmesiyle daha da karıştı. Süreci uzun uzun anlatmaya gerek yok bilen biliyor zaten

Neyse, şimdi de ittifaksız, herkes kendi başına seçime girecek söylemleri var o tarafta. Ne olur bilinmez tabi, ama en azından şimdilik söylemler bu yönde.

Henüz soğumamış olan siyasi arena, yerel seçimler dolayısıyla yakın zamanda bir kez daha ısınacak gibi görünüyor. Bakalım arenanın sıcaklığı kimi nasıl yakacak, kimi nasıl olgunlaştıracak, kimi nasıl pişirecek…

Biz de böylelikle sürecin bir yerinden dahil olmuş olalım… İlerleyen zamanlarda daha keskin yorumlarla değiniriz bu konuya… Sağlıcakla…