“Kendim olmalıyım diye tekrarlıyordum. Onlara hiç aldırmadan, onların seslerine, korkularına, isteklerine, sevgilerine ve nefretlerine aldırmadan kendim olmalıyım ben, kendim olmalıyım...” demiş Orhan Pamuk.
Hangimiz hayalimizdeki hayatı yaşıyoruz ki ya da hangimiz kendimiz olabiliyoruz? “Elalem ne der, elalem ne düşünür?” demeden bize sunulmuş bir hayatı, başkalarının düşüncelerini önemsemeden hayatımızı devam ettirebiliyor muyuz?
“Toplum ne düşünür?” baskısı, kendimiz olabilmeyi engelleyen faktörlerden biridir. İnsanların çoğu, başkalarının düşüncelerine göre yaşamlarını sürdürürken mutsuz olup, yarattıkları maskenin arkasına saklanırlar. Başkaları tarafından onay almak onlar için çok önemlidir. Hata yapmaktan korkarlar. Çünkü çocukluktan itibaren hatanın kötü bir şey olduğu düşüncesiyle yetiştirilmişlerdir.
“Kendim olamadım, kendimi keşfedemedim ve mutsuzum” düşünceleri beynimizi kemirir durur.
İyi tamam da o zaman kendim olmak hakkında ne yapabilirim düşüncelerini duyar gibiyim.
Yaşadığım deneyimlerden öğrendiğim kadarıyla, doğru olanın maskeleri çıkarmak olduğunu fark ettim. Sizler o maskelerin ardında kendi benliğinize yabancılaşmışken, bir başkası sizi nasıl fark edebilir ki?
Kendiniz olmaya; hayatınızın sorumluluğunu elinize alarak başlayabilirsiniz. Hayatınızda ne yaşarsanız yaşayın; iyisiyle kötüsüyle yaptıklarınız sizin seçiminiz. Bazen yaşadıklarınızın neticesi istediğiniz gibi olmayabilir. Ama ayaklarınızın üzerinde durmayı öğrenmeniz gerek. Arada bir hata yapmanın, başarısız olmanın da hayatın bir parçası olduğunu, çok önemli olmadığını bilmek ve her şeyden önce kimsenin ‘mükemmel’ olmadığını hatırlamak kendiniz olmanızda yardımcı olabilir.
Korkularınızla yüzleşin, kararlarınızı kendiniz verin ve arkasında durun. En önemlisi başkalarının düşünceleri sizin kendi olma yolcuğunuzda size engel olmasın. Kendi inançlarınızdan, değerlerinizden vazgeçmeyin.
Kendin olmak demek; kimseye benzememek, özgün olmak demektir.
Herkes olduğu gibi özel ve güzel bunu hiçbir zaman unutmayın!