Geçtiğimiz haftalarda Hamas'ın, İsrail’e saldırması tüm dünyada şaşkınlık yarattı.  Hamas, İsraillilere saldırıp çok sayıda kişiyi rehin aldı. Ardından da İsrail, saldırılara karşılık vermeye başladı. Böylelikle yıkıcı bir savaşın fitili ateşlenmiş oldu.

Hamas, “Aksa Tufanı” adlı saldırıyı düzenleyerek İsrail’e saldırdı… Saldırı başladığında İsrail’e 20 dakikada 5 bin roket atıldı. Savaş çığırtkanlığı yapanlar yine her yerde. Dünya, yine tehlikede.  Ortadoğu coğrafyasında yine kan akıyor. Masum siviller öldürülürken birileri sanki bir zafer kazanır gibi davranıyor. Tam “Filler tepişir, çimenler ezilir…” hesabı.

Savaşı bir proje olarak gören sistemin kuklaları devrede. Sizce ölen insanların dini kimliğinin bir önemi var mı? Yok ölenler Müslüman, Hristiyan veya Yahudi… Ne fark eder? Bir sürü can yitip gidiyor…. Farkında mısınız?

Her iki tarafında haklı bir yanı yok… Dediğim gibi olan masumlara oluyor. Bu çıkardıkları savaşı ne güzel de yutturuyorlar hepinize. “Ama o öyle yapmış…” diyerek nasıl savaşı meşrulaştırırsınız? Silaha, şiddete, savaşa bir sebep bulduğunuzda o savaşın tarafı olmuyor musunuz?

Savaş, ölüm demektir. Savaşın hiçbir zaman bir galibi yoktur. Kaybettirdiği canlar ve geride kalanlara bırakılan acılar vardır…

Burada en büyük gerçek adalet ve barıştır. Savaşın haklısı haksızı olmaz. Birileri savaşı başlatır, hangi milletten olursa olsun masumlar can verir. Bir kez daha ülkeler kanla bulandı. Filistin halkı da İsrail halkı da savaş istemiyor!

Mustafa Kemal Atatürk’ün çok güzel bir sözü var: “Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir.”

Savaşın cinayet olduğunu unutmayın… Şimdi savaşa hayır deme zamanı! Gelecek nesillere barışı miras bırakmalıyız…