'Son sözü sandık söyleyecek' demiş ve sonrasında bir ara yazılarıma ara vermiştim.

'Ha bugün, ha yarın yazayım' derken, yaz tatilinin de araya girmesiyle epey bir zaman geçmiş. Hoş, yazsam da ortaya keyifli yazılar çıkmayacaktı. Belki ondan da bu kadar öteledim yazma işini. İktidar yine kazandı, 'Ülkemiz için hayırlısı olsun' dedik. Aslında insan alıştığı bir şeyi düzen bozulursa diye bırakmaktan çok korkuyor. Belki rahatına geliyor, belki de "Bildiğim, alıştığım, elimdekinin en iyisi bu" diyor. Özelinde değişimden çekinen, korkan biri nasıl ülkenin alıştığı düzeni değiştirmek için, hiç denenmemişi iktidara getirmek için adım atabilir ki?  Şimdiyse geldiğimiz durumda muhalefet kaynar bir kazan, diğer yandan vatandaşın yükü habire artıyor, gözümüzü zamlarla kapıyor zamlarla açıyoruz. Emekliler en başta olmak üzere herkes geçim derdinde. Şimdiye kadar sesi çıkmayanlar da şikayet etmeye başladılar. Bu sesler Kasım ayından itibaren daha fazla çıkacak gibi, gökyüzü etkilerine göre. Bekleyip göreceğiz.

Hayat herşeye rağmen tabii ki devam ediyor, ama öyle ama böyle. Zaman zaman çok gerginlikle hem de. 3.sayfa haberleri gibi olayları ağzımız açık izliyoruz. Kimsede sabır, tahammül, hayat enerjisi kalmadığı gibi zaman zaman insanlıktan çıkanlar da var. Kavgalar, cinayetler, şiddetin her türlüsünü görüyor, duyuyoruz. Tüm bunların yanında hadsizce davranışlar sergileyenler de azımsanamayacak kadar çok.

Bunlardan biri de, üzerinden günler geçse de, öyle kulak ardı yapılacak bir olay değil; CHP'den kontenjan milletvekili seçilen, sonrasında Deva Partisi'ne geçen Selma Aliye Kavaf'ın danışmanı olan Kadir Cengiz adlı kişinin, yapılan bir haber nedeniyle medya grubumuza ettiği hakaretler ve tehditler. Seçim dönemi bile bir iki kez Manisa'ya gelen Milletvekili Kavaf'ın Manisa'nın Kurtuluş kutlamaları programına katılmasını 'Kayıp vekil törende ortaya çıktı' başlığıyla haber yapılmasını beğenmeyen bu kişinin, "Tetikçi sözde gazeteciler, kalitesiz insanlar. Bu haberin hesabını size ödeteceğim. Ülkenin dinamikleri ayağa kalkacak ve size hesap soracak. Hapse göndereceğim sizi" tehditleri ve hakaretleri pes dedirtti. Ortada yalan bir haber yok, eleştiri çok yerinde,  kendisini bu kadar rahatsız eden neydi acaba? Sanırım, Kavaf'ın milletvekili seçildikten sonra ilk kez geldiği Manisa'da pohpohlanmaması aksine eleştirilmesinden dolayı, danışman olan kişinin görevini tam yapamadığından duyduğu eksiklikten olsa gerek. Onun verdiği telaşla, ne yapacağını bilemedi, ağzından çıkanları kulakları duymadı ya da tarzı bu. Bu kişi, zamanında iktidarları koltuklarından etmiş medyanın şimdilerde bir gücünün olmadığını düşünüyorsa, yapılan bir haberin tek tuşla anında internete düşmesinin etkisini aklı almıyor sanırım. Teknolojinin nimeti Google'a 'Kadir Cengiz danışman' yaz, bak bakalım ne çıkıyor, ey Danışman.

O yüzden herkes görevini layığıyla, nezaketle, liyakatle yapsın. Eleştiriye tahammülü olmayan kişiler de, bi zahmet böyle yerlerde görevde bulunmasın. Manisa basınını tehdit etmek öyle kolay birşey olmadığı gibi;  Manisa Kulis Haber internet sitesi ve Manisa Olay Gazetesi'ni tehdit ve hakaret etmek hiç mi hiç kolay değildir.