Psikolojik açıdan kişileri besleyen ve yaşamsal hazzı arttıran bir kavramdan ‘’akış’’ kavramını duymuş muydunuz? Belki ismini değil ama anlamından bahsettiğimizde aşina olduğunuz bir kavram olduğunu anlayabilirsiniz.
Akış kavramı; Mihaly Csikszentmihalyi‘nin ortaya koymuş olduğu bir kavramdır. Pozitif psikoloji alanının çalıştığı önemli konulardan biridir.
Akış; yapılan eylem içerisinde tüm benliğiyle kaybolma hali olarak tanımlayabiliriz. Kendinden geçmek, ortamdan uzaklaşmak, kendini kaptırmak gibi tanımlarla da halk arasındaki söylemlere benzetebiliriz.
Akış yaşadığımız mutlaka başlıklar, eylemler, durumlar vardır. Örnek vermek gerekirse de;
*Sevdiğiniz biriyle vakit geçirirken, yemek yerken, eğlenirken
*Çok sevdiğiniz bir dersi çalışırken, kitap okurken, yazı yazarken
*Bir manzaraya bakarken, çok sevdiğiniz bir yere gittiğinizde
*Müzik dinlerken, dans ederken, sanatla uğraşırken
*Oyun oynarken, futbol maçı izlerken, yarış izlerken
*Hayal kurarken
v.b. konularda muhakkak akış yaşadığımız, akış içerisinde olduğumuz zamanlar oluyordur. Çevrenizde gelişen durumları, kişileri fark etmeksizin tüm benliğinizle dikkat düzeyinizi en üst seviyeye çıkardığınız yerler de oluyordur. O an o kadar çok haz yaşarsınız ki sanki yaşam durmuş ve siz o anın içerisinde çokça keyif alıyorsunuz.
Son zamanlarda akış yaşama sıklığı veya akış yaşanılan konular danışanlarımdan da aldığım dönütler sayesinde azaldığını gözlemlemekteyim. Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz hiç düşündünüz mü?
Yaşamdaki zor süreçler, stres veya kaygı düzeyinin fazla olması ve farklı odak noktaları var olan süreçlerde akış yaşamayı zorlaştırmaktadır. Sıkılmak, dikkat düzeyimizi optimum seviyeye ulaştıramamak ve kıyaslamalar yapmak da bizleri akış yaşamaktan alıkoyabilir.
Akış yaşamak neden önemli peki? Akış yaşamamak aşırı derecede olumsuzluk içermemektedir. Ancak yaşanılan akış; içsel motivasyon ile oluştuğu için kişilere daha fazla verimlilik sunmaktadır farklı konularda. Kişinin mutluluk düzeyini arttırmaktadır. Günlük yaşamadan aldığı hazzı arttırdığı araştırmalarca gözlemlenmiştir. Akış yaşatan tecrübeler bireyi bir nebze zorladığı için tecrübeyi, bilgi düzeyini ve kabiliyetleri artırırlar.
Akış yaşanma sıklığı insanlar arasında nasıl olduğunu var olan araştırma ve veriler sonucu şu şekilde ifade edebiliriz: 6,469 katılımcı ile Almanya’da gerçekleştirilen bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Ortaya çıkan sonuçlar ise: Sıklıkla %23, ara sıra %40, nadiren %25 hiçbir zaman ya da bilmiyorum %12. Benzer sonuçlar diğer ülkelerde de görülmüştür.
Akış deneyimini nasıl arttırabiliriz? Bunlardan da bahsetmek gerekirse de:
*Gerçekten becerilerimize, ilgilerimize ve zevklerimize uygun meslekler ve hobiler edinilmesi
*Genel becerilerin olduğu geniş yelpazede donanım sağlamaktansa belirli bir konuda uzmanlaşabilmek
*Heves ile veya popülarite olması amacıyla değil saatlerce, günlerce hatta yıllarca deneyim sağlanacak konularda zaman geçirilmesi ve süreçlere başlanılması
*Yüksek odaklanma gerektiren ve yeni yaşanılan/tecrübe edilen konulara yoğunlaşılabilir
Akış; yaşamdaki hazzı arttıran ve geçirilen zamanın niteliğini arttıran pozitif psikolojinin ana başlıklarından biridir. Yaşamımızda deneyimlenen akış sayısını artırmak kişilere olumlu sonuçlar sağlatacaktır.
Farkındalık sağlatacak ve yaşamınıza katkı sağlayıcı olması temennimle keyifli okumalar dilerim.
‘’ Zihnini boşalt. Su gibi formsuz, şekilsiz ol. Şimdi, suyu bir bardağa doldurursan, su bardak olur. Onu çay demliğine doldur; o zaman su, çay demliği olur… Su gibi ol dostum.” – Bruce Lee