Kişilerin nasıl evlerinde istenmeyen, fazla olan ve atık olarak değerlendirilen çöpler var ise zihnimizde de atık olması gereken, kişiyi olumsuz anlamda etkileyen zihinsel çöpler(olumsuz düşünceler) vardır. Atılmadığında nasıl ev ortamını olumsuz anlamda kötü kokular sergileyen çöpler var ise zihnimizi de olumsuz anlamda kirletebilecek olumsuz düşüncelere sahip olabiliyoruz. Özellikle de tekrar eden, sürekli yinelenen düşünce örnekleri.

Günlük yaşamda bazen bilinçli bazen de bilinç dışı olarak gerçekleşen olumsuz düşünce tarzlarını kullanabiliyoruz. Bazen yaşamlar olaylara göre farklılık taşıyan farklı çeşitlerdeki olumsuz düşünce örneklerini kullanırız. Bu olumsuz düşünce örneklerine veya tarzlarını bahsederek hangilerini kullanıyoruz veya daha sık kullanıyoruz bir değerlendirme yapalım:

Ya olursa..

Sürekli olarak yaşam içerisinde olması ihtimal dahilinde olan ama gerçekleşme oranı düşük de olsa ‘’ya olursa’’ diyerek özellikle olumsuz senaryolar üretmek olarak değerlendirebiliriz. ''Ya araba kaza yaparsa, ya sınavdan düşük alırsam, ya yapamazsam, ya …’’

Zihin Okuma

Özellikle geçmiş yaşam deneyimleri çerçevesince şekillenen bir düşünce tarzıdır. Çevremizdeki diğer kişilerin gelişen durumlar çerçevesince düşüncelerini tahmin(olumsuz) etme durumudur. ‘’Selam vermedi demek ki beni sevmiyor, bana bakmadı demek ki bana değer vermiyor, demek ki ……..’’

Geleceği okuma (kehanetlerde bulunma)

Gelecekteki olayları tahmin etme olarak ilerleyen ama özellikle olumsuz olacak tahminlerde bulunma. Bir başka anlam ile felaketleştirme durumu diyebiliriz. ‘’Sevilmeyen birinin evlenemeyeceğim veya evliliğim kötü geçecek, sınavlara çalışırken zaten düşün alırım demesi, sınavdan düşük alan birinin diğer sınavlardan düşük alırım ileride para kazanamayan ve iyi bir meslek sahibi olamayan biri olurum korkusu ve düşüncesi, ……….’’

Etiketleme

Yaşanılan olaylar ve edinilen tecrübeler sonucunda özellikle olumsuz anlamda etiketlemeler yapmadır. ‘’İlişkisinde değer görmediğini düşünen birinin değersizim diye etiketlemesi, kişinin dışında gelişen bir yemeğe davet edilmediğinde sevilmeyen, değer verilmeyen biri olarak etiketlemesi, ………’’

Kişiselleştirme

Aslında kişiyle alakası veya bağı olmayan durumları kendine bağlama isteğiyle oluşur. Özellikle olumsuz anlamda hatta suçlayıcı bir ifade diliyle gerçekleştirilir. ‘’Sınavdan düşük aldım çünkü ben kötü biriyim, bana hediye almadınız çünkü ben sevilmeyen biriyim, o çocuk yanımıza gelmedi çünkü beni kötü biri olarak biliyor, …….’’

Hep ya da hiç biçiminde düşünme (siyah beyaz veya ikili düşünme)

Biraz kişinin mükemmeliyetçi oluşu sebebiyle ortaya çıkan bir olumsuz düşünme tarzıdır. Olaylara olmuş ve olmamış olarak kesin sınırlarda tutma arzusu veya bilişiyle ortaya çıkmaktadır. Değerlendirmede net olumlu veya net olumsuz bir sonuç ortaya çıkmalıdır. ‘’Bir sınavdan ya 100 alacağım başka seçenek yok çünkü başarısız olurum, arkadaşının yapıcı eleştirisi karşısında beni bu şekilde bile olsa eleştiriyorsan beni sevmiyorsun diyerek düşünmesi, ………’’

Küçümseme Veya Büyütme

Bir şeyi olduğundan çok büyük veya çok küçük görme. Bu düşünce hatasında kişi yaptığı işleri küçümser ve değersizleştirirken, hatalarını veya hatalı olarak değerlendirdiği davranışlarını abartır. “Bu yazılıdan 70 aldım, çok kötü bir not (büyütme)”, “70’i herkes alabilir, bu bir başarı değil” “ Okulu bitirdim ama sadece şans eseri.” (küçümseme)

*Bahsettiğimiz olumsuz düşünce tarzları kişiyi sosyal yaşamını idame ettirmesinde olumsuz şekilde etkileyen sıkça kullanılan olumsuz düşünce tarzları veya örnekleridir. Günlük yaşamda olaylara ve durumlara göre sıklığı değişen bu tarz düşünce örnekleri zihnin aynı zamanda sarmaşıklarıdır. Aynı bir bitkinin büyümesini, gelişmesini ve meyve vermesini engelleyen sarmaşıklar gibidir.

Olumsuz düşünce örneklerinden kurtulmak ve bizlere zarar veren bu düşünce örneklerinin öncelikle temellerini veya köklerini bulmalıyız. Düşünceler yaşantı ürünleridir. Yaşantıların sebep olduğu bu kalıpları yeniden çerçeveleyerek daha sağlıklı daha faydacı düşünce kalıplarına dönüştürmeliyiz. Bu dönüşüm için önce farkında olmak ve çözüm için adım atmak gerekmektedir. Kişinin tek başına çözümü mümkün olmayan bir seviyede ise bir uzman desteği almak gerekebilir.

Farkındalık sağlayıcı olması temennisiyle keyifli okumalar dilerim.