Dün gece buzdolabını açıp karşısında ‘ne yesem’ diye düşündünüz mü?

Ya da dün akşam çayın yanında atıştırmalıklar var mıydı? Eğer bu sorulara evet cevabını

verdiyseniz size bir sorum daha var. Gerçekten karnınız aç mıydı?                                                                               

Aslında beslenme alışkanlıklarınız ile psikoloji arasında çok kuvvetli bir bağ var. Nasıl bir bağ var derseniz işte böyle…                                                                                                                                                              

Üzüntü, sıkıntı, kaygı, gibi duygu durumlarında vücut kortizol hormonu salgılayacaktır, bu hormona kabaca stres hormonu diyelim. Yüksek kortizol varlığında ise vücut bu hormonun aktivitesini düşürmek için dopamin hormonu salgılamak ister ve dopamin kaynağı aramaya başlar. Aslında bu hormonun kişiden kişiye değişen onlarca kaynağı var, size iyi gelen herhangi bir işle meşgul olmak bile dopamin salgılatabilirken biz ne yapıyoruz? Bunu yiyeceklerden sağlıyoruz. İşte mesele de burada başlıyor…

Hangi belirtiler hangi açlık demek?

Gerçek yani fiziki olan açlığı aniden hissetmezsiniz, yavaş yavaş enerjinizin düştüğünü, dikkatinizin dağıldığını hissediyorsanız ve midenizde de ufak hareketlenmeler varsa bu gerçek bir açlık olabilir. Bu durumda karnınızı doyurabilecek bir şeyler seçersiniz.                                                                      

Fakat duygusal açlıkta rastgele bir anda acıkmış hissedersiniz, ne yiyeceğiniz üzerine çok düşünmeden genelde hızlıca yüksek karbonhidrat içeren besinlere yönelirsiniz.  

Eğer buraya kadar olan kısımda kendinizden bir şeyler bulduysanız, bu döngü sizin de kilo alımınıza sebep oluyor veya kilo vermenize engel oluyorsa sizin için ufak önerilerim var.

1)Küçük bir mola verin: Bir bardak su için! Evet, en iyi tavsiye bu alında. Vücut açlık ve susama hissini birbirine karıştırabiliyor. Suyunuzu için, kendinizi tekrar dinleyin. Muhtemelen açlık hissiniz bir süreliğine hafifleyecektir.

2)Dengeli öğünler yapın: Yüksek şeker, karbonhidrat içeren öğünler kan şekerinizde ani dalgalanmalara neden olur. Kan şekerinin ani düşmesi sizin aç hissetmeniz demek.

Öğünlerinizin protein, yağ ve karbonhidrat içeriklerinin dengeli olduğundan emin olun, özellikle akşam yemeklerinde bol bol salata tüketmeye özen gösterin. Böylece kan şekeriniz daha uzun süre dengede kalacaktır.

3)Duyguları dinleyin:  ‘Bir şeyler mi yesem’ sorusu aklınıza geldiği anda bekleyin. Bir önceki öğünü ne zaman yaptığınızı hatırlayın. Eğer çok da uzun bir zaman geçmediyse muhtemelen fiziki bir açlığınız oluşmamıştır, dikkatinizi size iyi gelen başka alanlara kaydırın.                                     

Duygularınızı görmezden gelin demiyorum, aksine onları görün ve başa çıkabilecek yollar arayın. Tabi yemek yemek haricinde…

Yani vücudumuz durmadan işleyen bir sitem, farklı zamanlarda farklı ihtiyaçları olabileceği gibi bunlar için bizim de bambaşka yollarımız olabilir. Vücut stres anında kortizol salgılıyorsa siz de ona dopamin verin. Ben bunu yaparken, bir paket çikolata yerine bir şarkı molası vermeyi tercih ediyorum. Aç hissettiğiniz bir sonraki anda bir bardak su içmeyi unutmayın…